Yazı meselesi
Yasa yeni alfabeyi bir günde uygulamaya sokmuyordu. Birçok işlemler için eski yazıya 1929 Haziranına kadar 7 ay süre tanınmıştı. Eski yazı steno olarak 1930 Haziranı başına kadar, basılı belgeler devlet dairelerinde 1930 Haziranına kadar kullanılabilecekti. Bir gün içinde eski yazı kalkacak, yeni yazı yürürlüğe girecek değildi.
Sayfa 331Kitabı okudu
Tomris Uyar'ın gözünden hapishanedeki hükümlü çocukları
Dünya Çocuk Yılı'nın en sıcak gününü, 21 Ağustos sabahını Sağmalcılar Ceza ve Tutukevi'nde geçirmiştim. Elele dergisi, isteğim üstüne Adalet Bakanlığı'na başvurmuş, gerekli izni almıştı. Derdim, Cumhuriyet gazetesinde çıkan bir haberin doğruluğunu sınamak. Önüme çıkan her yetkili -infaz savcısını da katalım- beni bu iş için epey tıfıl gördüklerini
Reklam
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Merhaba Sizinle bugün gerçek bir yaşam hikayesinden esinlenerek yazılmış entrika, gizem, tarih, heyecan, merak, cesaret, aksiyon konusuna sahip casusluk kitabıyla geldim. Üç kitaplık serinin birincisi; KURT GÖLGESİ Rüstem, Bulgaristan'da Varna'da Kolhozda ziraat teknisyeni olarak çalışmaktadır. Dışarıdan toprağın verimliliğini
Kurt Gölgesi
Kurt GölgesiHamdi Akyol · Kapı Yayınları · 202155 okunma
Devletin dine ve dindarlara karşı uyguladığı bu politikalardan dolayı "Müslümanlar", "Din Hürriyeti" prensibinden doğan: 1--- Dilediği ve beğendiği bir dinin akidelerine inanması ve bunları serbestçe benimsemesi; 2--- İnandığı dinin ibadet ve dualarını, o dinde yerleşmiş usul, adâb ve lisan üzere serbestçe icra edebilmesi; 3-- İnandığı ve kabul ettiği din üzerindeki düşünce ve bilgilerini, sevgi ve hayranlıklarını, sözle ve yazıyla, serbestçe yayabilmesi ve başkalarına duyurabilmesi; 4-- Kabul ettiği dinin iman ve amel ahkâmını serbestçe tahsil edebilmesi, öğrenmesi ve başkalarına da okutup öğretebilmesi; 5--- Ve nihayet inandığı ve kabul ettiği dinin emirlerini yerine getirmesi, yasa ve yasaklarına itaat edip bağlanması gibi temel hak ve hürriyetlerden de yoksun kalmışlardır. "Dinin devlet işinden devletin de din işinden ayrıldığı ve birbirine karışmadığı" mânâsını içeren "Laiklik", "Devlete bağlı Din Sistemi"nde hep tek taraflı ve hep Kayser'den yana yapılan zikrettiğimiz "din hürriyeti"nden doğan temel hak ve özgürlerden faydalanamamak bir tarafa, faydalandığından dolayı akla gelebilecek her tür zulme uğratılma durumunda kalmışlardır. Bu durum Halde Edip Adıvar'ın, Yale Review'nun Güz 1929 sayısında çıkan ve devletin dine baskısını, devletin din üzerinde kurduğu diktatörlüğü objektif bir dille gündeme getiren "Türkiye'de Diktatörlük ve Reformlar" başlıklı İngilizce makalesinde çok açık bir şekilde görülür.
Sayfa 17
Hacı babanın Komünist oğlu Aziz Nesin
Aziz Nesin, DİSK'in ilk başta Devlet Güvenlik Mahkemelerilerinin (DGM) kuruluşunu kendisini doğrudan ilgilendiren bir mesele olarak görmediğini, ancak kendisinin ve arkadaşlarının DİSK yönetimini uyarmaları neticesinde DGM'lere karşı mücadelenin sendikaların gündemine geldiğini anlatır. Aziz Nesin ve Türkiye Yazarlar Sendikası yönetimi yasa
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Reklam
128 syf.
5/10 puan verdi
Çelişkilerle dolu Ütopya
Dikkat tamamen spoiler içerir. Spoiler takıntısı olan varsa bu inceleme yazısını okumasın. Toplumsal ilişkiler, devlet, adalet vb konularda değişik fikirler edinmek isteyen kişiler okuyabilirler. Fakat çelişkilerle dolu bir kitap. Eğer her cümleyi daha önceki cümlelerden bağımsız olarak okursanız sorun yok. Yazmaya bile üşeniyorum. Daha önce kitap
Ütopya
ÜtopyaThomas More · Oscar Yayınları · 020.5k okunma
32 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Cumhuriyet'in ilanından yalnızca bir yıl sonra. Kazanılan temel haklar. Bu hakların ışığında özellikle kadınların içinde biriken isyanın dışa vurumu. Okuduğum bu kısa roman, bana bir saatlik müthiş bir keyif verdi! Dört yıllık içki yasağının uygulandığı 1924 yılında, Türk toplumunun içinde bulunduğu durum anlatılmaya ve anlaşılmaya değer bir
Meyhanede Hanımlar
Meyhanede HanımlarHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Yayınları · 20222,111 okunma
Lozan'dan sonra hükümetinin ilk görevi, devletin siyasal ve idari karakterini belirlemekti. Osmanlı geçmişinden bir temsili kopuş olarak ülkenin başkenti 1923'te İstanbul'dan Ankara'ya taşındı. Hükümetin imparatorluğun kozmopolit başkentinden Anadolu'nun ortasına taşınması yeni devletin niteliği olarak Türklüğünü simgeliyordu. Ertesi yıl yeni bir anayasa çıkarılarak, cumhuriyet ilkeleri ve halk egemenliği bir kere daha onaylandı. On sekiz yaş ve üzerindeki bütün erkeklere seçme hakkı tanındı; onların egemen iradesi büyük millet meclisi tarafından kullanılacaktı Meclis üyeleri arasından cumhurbaşkanı seçildi. Atatürk 1938'de ölümüne kadar bu makamda kalacaktı Atatürk'ün cumhurbaşkanlığının büyük kısmında silah arkadaşı İsmet İnönü başbakan oldu. Atatürk'ün devleti yönettiği siyasal araç, devletin tek partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi'ydi. Cumhurbaşkanı, CHP'yi ve onun aracılığıyla meclisin kontrolünü elinde bulundurduğundan, demokrasi çerçevesi içinde çok büyük bir güç elde edebildi. Bu erken örgütlenme döneminin önemli bir mirası, siyasal hayatın sivilleşmesi oldu. Millet Meclisi 1924'te Atatürk'ün örneğini izleyerek, kamu görevi isteyen bütün askeri personelin askerlikten istifa etmeleri gerektiğini öngören bir yasa çıkarttı.
Sayfa 202 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Yalanın Kısa Kronolojisi
"Şapka Devrimi nedeniyle asılan Şalcı Bacı!" yalanı, 1969'dan bugüne (2015) bir kartopu misali, gittikçe büyümüştür. Yalanın kısa bir kronolojisini yapmak gerekirse şöyle bir tablo ortaya çıkmaktadır: 1969, Necip Fazıl, "Son Devrin Din Mazlumları" adlı kitabında Şapka Devrimi nedeniyle Erzurum'da asılan "bir
Sayfa 144 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
862 öğeden 571 ile 580 arasındakiler gösteriliyor.