Bugüne Mahsus.
youtu.be/OrCx5wW94m0 Vivaldi’nin bu parçasını ne zaman dinlesem, tarif edilemez derinlikte bir huzur hissederim. Bu huzurun ardından boğazımdaki düğüm sihir olabileceğini düşündürecek bir zariflikle çözülür, içime sevinç dolar. Sonra aşık olmak isterim. Evet, bu parçayı ne zaman dinlesem karşı konulamaz bir aşık olma arzusu kaplar
Her yaşam milyonlarca seçim ihtiva eder. Kimi büyük, kimi küçük. Fakat bir kararın yerine başka bir karar geçtiğinde, bütün sonuçlar da değişir. Dönüşü olmayan bir sapma gerçekleşir ve bu da başka sapmalara yol açar.
Reklam
Çocukları gözlemlemeyi çok severim. Onların yaşam sahnesine ilk defa kendi benlikleriyle çıkışları son derece ilgimi çeker.
Sayfa 119Kitabı okudu
egoist insanın özgürlüğü ve bu özgürlü­ğün tanınışı, daha çok, onun yaşam içeriğini oluş­ turan tinsel ve maddi öğelerin dizginsiz deviniminin tanınışıdır.
Ölümden sonra yaşam yok ama bizim bir versiyonumuz yine de yaşamayı sürdürecek. Bilgisayar çağının başlangıcında insanlar akıllarında tuttukları parolalarla öldüler ve kimse onların dosyalarına giriş yapamadı. Bu dosyalara erişim ihiyacı kritik bir düzeye varınca şirketler durma noktasına geldi. İşte programcılar ölüm anahtarını o zaman icat ettiler.
Domingo Yayınları - V. Baskı: Ekim 2016 - Çeviri: Duygu AkınKitabı okuyor
Reklam
Cumhurbaşkanına Açık Mektup
Sayın Cumhurbaşkanı bu size üçüncü e-mektubum. Nasıl bir ibret ile karşı karşıya olduğunuzu umarım idrak etmiş durumdasınız. Bu sır ve ibretin bir parçası olarak iyilik adına bunu yapmak durumundayım. Bu noktaya ülkeyi siz getirdiniz. Bütün silahlar bize döndürülmüş. İçeride milyonlarca sığınmacı veya göçmen bu yurdun, ulusun, devletin ve
Hayatındaki en önemli şeyi yitirdikten sonra bul­duğu suretine sımsıkı tutundu. Kurduğu oyuna her geçen gün daha da kapıldı. Başka bir yaşam olasılı­ğını aklına bile getirmedi.
"Yaşam hem kendini sürdürmek hem de aşmakla meşguldür; eğer tek yaptığı şey kendini korumaksa yaşamak sadece hayatta kalmaktan ibaret olur." "Simone de Beauvoir"
Bizler için ölümden sonra yaşam yok. Bedenlerimiz ölümle birlikte çürümeye başlar ve içimizde yaşayan sayısız mikrop daha iyi bir yere göç eder. Bu sizde Tanrı'nın olmadığı düşüncesini uyandırabilir ama durum hiç de öyle değil. Durum şu ki Tanrı bizim var olduğumuzu bilmiyor. Bizim farkımızda değil çünkü yanlış uzamsal ölçekteyiz. Tanrı ise bakteri ebatlarında. O bizim dışımızda ya da üstümüzde değil, yüzeyimizde ve hücrelerimizin içinde.
Domingo Yayınları - V. Baskı: Ekim 2016 - Çeviri: Duygu AkınKitabı okuyor
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.