İnsan hayatın girdabı içinde dibe sürüklenirken, bazen kendini göremiyor. Ne yaşadığını, ne çektiğini dahi hissedemiyor. Öyle birşey ki bu karanlık sana dost, acı sana yoldaş olmaya başlıyor. Böyle zamanlardan eminim birçok insan geçmiştir. Kitap bu zamanlar içinde arayışta olduğumuz elin aslında içimizde olduğunu söylüyor. Evet içimizde bu kişi. Ne yaparsak yapalım, günün sonunda kurtulmak yine bizim elimizde. Ama yine de insan birini istiyor. Seni dinleyecek, anlayacak, sevecek, şefkat gösterecek, sığınacağın liman olacağın birini. Zirâ insana acıyı insan verir ve insandan acıyı yine insan alabilir bana göre. Her yere yayılmış güzel veya hayata pembe gözlükler ile bakan insanlar değil. Bize özel insan gerek. Tıpkı kitapta yazdığı şekilde. Kahramana ne kadar özel olduğunu hissettiren iç sesi misali bir insan....