Sevgisiz yaşamak yaşamamaktır dedim. Yaşamak, dedim, ilkin sevgi ile, sevmek ile başlar, doğumla, doğmak la değil. .ama Yaşam da sevgisizlikle biter dedim, ölümle, ölmekle değil. .
Ey babalar! Birkaç damla sperminizin yaşam verdiği, sizin için hiçbir değeri olmayan bu varlıkları yapmaya tutkularınız ya da çıkarlarınız sizi yöneltti diye içine düşeceğiniz sözüm ona adaletsizlikler konusunda müsterih olun; onlara hiçbir şey borçlu değilsiniz, siz bu dünyada onlar için değil, kendiniz için varsınız; kendinizi rahatsız edecek kadar deli olmayın, yalnızca kendinizle ilgilenin: yalnızca kendiniz için yaşamalısınız ve siz, çocuklar, temelinde gerçek bir kuruntu yatan bu evlat sevgisinden olabildiğince kurtulun, sizi kendi kanlarından dünyaya getirmiş bu insanlara karşı hiçbir şey borçlu olmadığınıza inanın. Merhamet, minnet, sevgi... Bu duyguların hiçbirini onlara borçlu değilsiniz; size varlık vermiş olanların bunları sizden isteyecek tek bir sıfatları yoktur; onlar yalnızca kendileri için çalışırlar, kendileri için düzenlerler her şeyi; hiçbir biçimde onlara borçlu olmadığınız ihtimamı ya da yardımı onlara göstermek tüm aldatmacaların en büyüğü olur; hiçbir şey size böyle bir yasa dayatamaz ve tesadüfen, geleneğin esinleriyle ya da karakterinizdeki ahlâki etkilerle bu duyguyu içinizde hissettiğinizi sanıyorsanız, bu saçma duyguları vicdan azabı çekmeden boğun... Yerel duygular bunlar, doğanın reddettiği ve aklın her zaman yadsıdığı geçmiş ahlâkın meyveleri bunlar!
Reklam
210 syf.
8/10 puan verdi
Yaşamak... İnsanlığın ortaya çıkışından günümüze kadar olan süreçte, yaşamak ve yaşayabilme hissi hep kendi içinde zorluklar barındırdı. Bir ortama uyum sağlayabilme ve düzenini kurma şeklinde açıklayabileceğim yaşamak hissi, her dönem insanlığın temel problemi haline geldi. İnsanlık hep belirli dönemlerde büyük savaşlar, salgın hastalıklar,
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633.7k okunma
Bunun kadar doğru bir söz yok ispatlı hemde...
Sevgisiz yaşamak yaşamamaktır dedim. Yaşamak, dedim, ilkin sevgi ile, sevmek ile başlar, doğumla, doğmakla değil.. Ya­şam da sevgisizlikle biter dedim, ölümle, ölmekle değil..
Nicin bugun yaşamin, tum yasamin onunden gecip gittigini, artik ölümü beklemekten baska bir sey olmadigini, her gun gibi bir kez daha aniyorsun. Yasam, zamansiz. Yasamin hicbir zamani yok. Cocukluk, kadinlik, erkeklik, yaslilik, yasam, ölüm, sevgi, sevgisizlik, doyum, doyumsuzluk, her sey iç içe. Akil, delilik, varlik, bosluk iç içe
Hiçbir sevginin ardından gidemem. Sevgi inandırıcı değildir. Düşüncelerin bulduğu, düşüncelerin biçimlendirdiği bir durumdur. Düşünüldüğü oranda büyür, derinleşir, büyütülür, derinleştirilir. Ne denli düşünülürse o denli büyür o denli dayanılmaz boyutlara ulaşır, ulaştırılır. Gerçekleştirilemez. Soyutlaşır ve hiçbir zaman bitmez. Yaşam gibi. Ölüm gibi.
Reklam
Sevgi inandırıcı değildir. Düşüncelerin bulduğu, düşüncelerin biçimlendirdiği bir durumdur. Düşünüldüğü oranda büyür, derinleşir, büyütülür, derinleştirilebilir. Ne denli düşünülürse, o denli büyür. O denli dayanılmaz boyutlara ulaşır, ulaştırılır. Gerçekleştirilemez. Soyutlaşır. Ve hiç bir zaman bitmez. Yaşam gibi. Ölüm gibi.
İnsanlar sadece belirli yıl yaşamakla yaşlanmazlar. Yaşlanmak bir davranıştır, zihnin bir faaliyetidir. Eğlenme duygumuzu kaybettiğimiz zaman yaşlanırız. İdeallerimizden, onurumuzdan, umudumuzdan, mucizelere inanmaktan vazgeçtiğimiz zaman yaşlanırız. Yaşam oyunundan zevk almayı bıraktığımız zaman, yeni karşısında heyecanlanmadığımız, hayallerin meydan okumasına karşı çıkmadığımız zaman yaşlanırız.
Duyarlı bir insan için sevgi, karşı cinsten birine yönelik hisler toplamı değil, çevremizdeki her şeye her an yönelebilen genel bir yaşam ilkesidir. Sevgi ancak duyarlılık varsa, içimizde dünyaya bir açıklık varsa doğabilir; yaşamımıza canlılık, coşku ve mutluluk katışından anlarız onun geldiğini. Gerçeği, dünyaya duyarlı bir algılama ile kavradığımızda, orada kendimiz için birçok güzellik keşfederiz. Hayatın ayrıntılarını, dünyanın muhteşem güzelliğini, estetiğini görürüz. Duyarlılık sayesinde hayat içimize dolar. Dünyanın, insanların, canlıların muhteşem güzelliklerine baktıkça gözlerimizin, içimizin de güzelleştiğini hissederiz. Âşık insanın, sevdiğini dünyalar güzeli mertebesine çıkarmasındaki estetik zarafetin sırrı, sevme becerisinin sağlad ğı duyarlılıktadır.
Burada iyi günler geçirmişti. İnsanın son gününde, kötü günleri hatırlamak çok zor hale gelir çünkü öyle ya da böyle, o da burada tıpkı benim yaptığım gibi bir yaşam kurmuştu. Kent kâğıttandı ama hatıralar değildi. Burada yaptıklarımın hepsi, bütün o sevgi, merhamet, şefkat, şiddet ve kin, içimde birikmeye devam ediyordu. Bu badanalanmış beton duvarlar. Benim beyaz duvarlarm. Margo'nun beyaz duvarları. Onlar arasında öyle uzun zamandır tutsaktık ki, Yunus gibi midelerinde sıkışıp kalmıştık.
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.