Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Üçüncü Şahıs
Ne şiirler yazdım ne sözler bazen dedim şair oldum bazen dedim bu ne biçim şiir :) güldüğüme bakma yüzüm hiç bir zaman eskisi gibi olamadı o günden sonra gülünce hayat saçan kadın ama sen hep mutlu ol gittiğin yerde, olmazsan hissederim mutlu olmadığını, zaten yağmurlu sürekli mevsimin sende ıslatma büsbütün gözlerimi. Her zaman gül gamzelerini kimse bilmese bile çok güzeller orda yaşamak isterdim delicesine. Sakın ağlama o hayran olduğum gözlerine ki bu hayatta hiç bir varlığa hayranlık duymam gözlerin hariç ordan yaşlar düşmesin içimin yangınlarına. Ne olur hiç üzülme, üzmesinler seni, sen üzülürsen yıkılır içimde ki boş kalmış ülke.. Biliyorum gittiğin yerden dönmeyeceksin. Belki artık çok geç güzel kadın ben bir çirkinlikle doğmuşum sen aydınlat yüzümü diye, umarım gittiğin yeri cennete çevirirsin. Her zaman mutlu ol ve kendine hep iyi bak seni her zaman çok seveceğim ve her şeye rağmen bekleyeceğim gelmesen bile..
Ölüm
İlk büyük korkumu on iki yaşımdayken yaşamıştım. Bir süre sonra ölümle tanıştım. Ölüm çok başkaydı, yanıma annemi ve babamı kabul etmemişti. Küçüktüm. O zamana dek hiç düşünmemiştim. Sonra hayatımda pek çok şeyden korktum. Çok kez korktum. Sonra hayatı yaşamaktan korktum, o güzel hayatı muhafaza pahasına. Sonra bir baktım ki, her nüksünde telafisiz hasar bırakan kalp krizi gibi, cesaretle yaşamam gereken, ama sakındığım hayatımda hasarsız bir alan kalmamış. O çok değerli hayatımın umut vaadi kalmamış. Sonrasında ise o çok değerli hayatımla o çok korkunç ölümüm arasında tercih moduna girmeye başlamışım. Nietzsche'nin "bengi dönüş" ündeki, geçmiş yaşantımızı tüm ayrıntılarıyla ve acılarıyla aynen tekrardan aslında asla yaşamak istemeyeceğimizin kendi açımdan ne kadar doğru bir tespit olduığunu düşündüğümde, veya Schopenhauer'in "hiçliğin o keyifli dinginliğini bozan bir durum" olarak nitelendirdiği hayat, artık benim için de çok üzücü, naçar ve kendisine karşı yalnızca kırgınlık duyabileceğim, yok aslında artık kırgın bile değilim, bir durumda. Sonra baktım ki artık hayat nazarında güzel sayılabilecek hiçbir şey için takadım da yok. Hepsi, isteyenin olsun. Son durağa çok mesafe kalmadığını biliyorum. Bundan dolayıdır ki dünyanın en önemli şeyleri o kadar gereksiz ve boş gelmeye başladı ki, büyük bir yılgınlık duyuyorum. Ve artık hiçbir şeyden hiçbir kimseden veya hiçbir olacaktan ve ölümden korkmuyorum. Yıllar önce çok genç yaşta hayattan kırgın ayrılan bir arkadaşımın söylediği gibi, ölmüş eşeğin kurttan korkması için bir sebep kalmamıştır artık.
Reklam
122 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
“SONSUZLUĞUN ÖTESİ İÇİNİZDEDİR.” ️Haftanın kitabı Toltek bilgelik sırlarını bizimle paylaşan bu eser oldu. Peki nedir Toltek bilgeliği? ️Daha iyi bir hayat yaşamak, geçmişimizin zincirlerinden kurtulmak, içinde yaşadığımız anı onurlandırmak, içinde yaşadığımız dünyayı ve bu dünyanın bize sunduğu gerçekliği algılamak ve anlamlandırmak, hayatımıza
Dört Anlaşma
Dört AnlaşmaDon Miguel Ruiz · Ötesi Yayıncılık · 202311,2bin okunma
Ben yalnızca kılıcımın üzerine düşmüştüm...
Arkun‘a göre intihar düşüncesi, girişimi ve eylemi bütün canlılarda var olan yaşam içgüdüsüne karşıt bir durum olarak görülmektedir. İntihar bilinçdışının ortasında oluşan bir yarıktır, bu yarıktan akan haz verici bir şarapı tatmaktır, anne karnıdır, hiç doğmamış olmaktır ya da anne rahmine tekrar dönmektir, bunu arzulamaktır. Bu dünya’da yaşamak
Dünya değişiyor Lizzie. Kadınlar başkalarının dayattığı hayatları yaşamak zorunda değiller. Söz hakları var ve ben hakkımı kullanıp,hayatımın geri kalanını bana söylendiği gibi yaşamamayı,insanlar ne düşünecek diye endişe etmemeyi seçiyorum. Öbür türlüsü hayat değil.
Sayfa 191Kitabı okudu
348 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
"İnsanın yaşadığı değildir hayat, aslolan hatırladığı ve anlatmak için nasıl hatırladığıdır.”
Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez
"Başlangıçtaki romancı konumunu aşıp bir kitlesel fenomen, bir tür halka mal olmuş şahsiyet haline gelen, çağımızın en önemli yazarlarından
Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez
’in, Gene H. Bell-Villada tarafından kaleme alınan Bir Söz Büyücüsü kitabında, bütün
Bir Söz Büyücüsü Garcia Marquez
Bir Söz Büyücüsü Garcia MarquezGene H. Bell - Villada · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201112 okunma
Reklam
''Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır,,''dedi sakince. Dönüp ona baktığımda elleri cebinde,bakışları yağmurdaydı.''Hocanın okuduğu İnşirah suresi böyle söylüyor,''dedi ona bakmayı sürdürünce.''Zor günlerimde bana destek olan bir ayettir.'' Ne diyeceğimi bilemeyerek bir an durup
260 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
İçimdeki Kenan Ülkesi
Herkese Merhaba Bugün sizlere
Yusef Masadow
Yusef Masadow
kaleminden
İçimdeki Kenan Ülkesi
İçimdeki Kenan Ülkesi
kitabının yorumu ile geldim Mayıs ayının sonuna gelirken sıradaki kitabım 2024 yılı basımlı 261 sayfalık tasavvuf, kişisel gelişim, aşk temalı maneviyatı yüksek bir kitap. ( ၴႅၴHazır mısın? Dinle, o hâlde!. Sır arama, sır sensin... Hem yolcusun hem yol! Bu meşakkatli yolda son durak
İçimdeki Kenan Ülkesi
İçimdeki Kenan ÜlkesiYusef Masadow · Karina Yayınevi · 202453 okunma
Geçmiş hayatlarında taşıyamayacağı acılarla yüz yüze gelmiş insanlar yaşamak istemezler. O kadar çok acı çekmişlerdir ki acının a sını görmek istemezler. Bi hayatları olduğunu unuturlar, çok bi şey beklemezler hayattan tek dertleri acı çekmemektir. Bu kişiler en çok neyi bilir derseniz kaçmayı bilirler. Hayattan kaçmayı hayat öğretmiştir onlara; onlar da öğrendiklerini uygularlar, kendilerini korurlar aslında. Bu gibi durumlarda bu insanları ne eleştirebilirsiniz ne de yaptıklarını saçma bulabilirsiniz. Sizin belki 50 yaşındayken tahmin bile edemeyeceğiniz acıyı onlar 5 yaşında öğrenmişlerdir. Hayat 5 yaşında onlara olgunluk kapısını açmıştır; çocukluklarını yaşayamadan, 5 yaşındaki çocuğun heveslerini tattırmadan. Sizin bilmediğiniz, görmediğiniz hayatları kırıklarla doludur. Bu hayata şimdi kim adaletli diyebilir. Kendi şımarık ön yargılarını kendine saklamalı insan dediğin.
Peygamberi diskalifiye etmek...
Kur'ân'la alakalı peygamberin anlayışını, yorumunu diskalifiye ederek, onu kendi akılları ve keyiflerince yorumlayarak arzularına teslim bir din yaşamak istiyorlar. Yani Kur'ân'ı, peygamberin kitabı, peygambere gelen kitap, peygamberin anlayıp yaşadığı, peygamberin uygulayıp örneklediği bir kitap olmaktan çıkarıp kendilerince anlamak istiyorlar. Çünkü Kur'ân'ı peygamberin kitabı, peygamberin anlayıp yorumladığı bir kitap olarak kabul edip peygambere bağımlı anlamaya çalıştıkları zaman düşüncelerine, anlayışlarına peygamberî bir sınır gelecektir. O zaman hayatlarına yasaklar gelecek, onun anlayışının dışına çıkamayacaklar ve daha bir Müslümanca yaşamak zorunda kalacaklar. Ama peygamberi ve peygamberin sünnetini, peygamberin anlayışını, peygamberin uygulamalarını diskalifiye ederek Kur'ân'ı peygambere bağımlı olmadan anlamaya çalıştılar mı, kendi istedikleri gibi ayetleri yorumlama imkanları olacak, kendi arzularına göre onu anlamaya yol bulmuş olacaklar. İşte peygamberi ve onun sünnetini silmek isteyenlerin tek derdi budur. İstiyorlar ki ben benim kitabımdan bunu anladım. Benim kitapta bunlar var. Ben böyle anladım, beni başkası bağlamaz, diyecekler ve keyiflerine uygun bir hayat yaşama imkânı bulabilecekler. Yani kendilerine ait kitapları olsun istiyorlar adamlar. Kendi nanelerine izin verecek, kendi keyiflerine ruhsat çıkaracak, kendilerine tabi, kendilerine özgü kitapları olsun istiyorlar. Müddessir Suresinde Rabbimiz bu hususu şöyle anlatır: "Hayır; onlardan her biri kendilerine önüne açılıvermiş sahifeler verilmesini isterler." (Müddessir, 74/52)
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.