Gaetar Soucy, 1998’de uluslararası başarı getiren bu romanında dilin olanaklarını zorluyor. Yazar kitapta, “Ludwig Wittgenstein’in özel dil sorununun” sınırlarını arıyor.
Dilimiz ve kelimelerimiz, yaşantılarımızla şekilleniyor mu? Soucy, romanında gerçek bir dünyadan yalıttığı kahramanlarına bunu deneyimletiyor. Kitap görünürde tiran bir baba ve ailesinin çevredinde gelişen korkunç bir ensest hikayesi! Ancak yazarın, tüyler ürpeten bir konu çerçevesinde dil sorununu ele aldığı da unutulmamalı.
Ayrıca bu kitap bazı kitapçılarda “çocuk reyonlarında” yer alıyor! Sanırım kapağı nedeniyle o reyonlara düşmüş. Çocuklar için örseleyici olabilecek bir yapıt, ebeveynler dikkatli olmalı.
Gerçekten eğlenceli ama vuran ve çarpan, insanı yüzleşmeye çağıran bir kitap. Calvino' dan büyüklere masallar. Okumanızı öneririm.
Adı üstünde, savaşta sol tarafı tamamen parçalanan ve sağ yanı sapasağlam kalan, dolayısıyla da ikiye bölünen vikont Medardo' nun hikayesi... Calvino, fiziksel olarak ikiye bölünmeyi metaforik bir araç olarak kullanıp çiftbaşlılığı konu ediniyor.
Belki senin de herkese gösterdiğin iyi tarafının ardında karanlık bir boşluğun da vardır! Kendinle yüzleş!
Şermin Yaşar “Söyleme Bilmesinler” romanında, bir aile dramını olayı yaşayanların tanıklığına başvurarak anlatıyor. İki evladına karşı duygusuz bir annenin, travmasıyla başetmek yerine kendiyle birlikte tüm aile bireylerini mutsuzluğa sürükleyişinin öyküsü.
Her şey bizim gördüğümüz gibi olmayabilir, gerçeğinin de işlendiği sürükleyici bir roman.
Zeynep Kaçar “Yalnız” romanında zaman atlamaları yoluyla tanıdığımız kahramanımızın hayatı izleğinde, bu ülkede tarikatlar gerçeğini cesaretle işliyor. Dinin gerçek kodlarının eril bir zihniyetle dönüşüme uğratılarak “üretilen” bir dinin, hayalleri ve umutları olan bir kadını hayattan kopartışının hikayesi... Duygusallığı da dozajında bırakan ve siyaseti estetize eden yanıyla değerli bir yapıt. Okumanızı şiddetle öneririm, ilk satırlardan sarıp sarmalayan ve okuru metinde tutmayı başaran, yer yer düşündüren ve ürküten bir roman.
Zeynep Kaçar’ ın Yalnız romanında beni en çok etkileyen; romanda anlatılan kadın kahramanların hayatlarına şaşırarak bakmıyoruz. Korunaklı ve steril yaşamlarımıza uzak bu yaşantıların bir yerde hemcinslerimizin gerçeği olduğunu bilmenin burukluğu sarıyor içimizi.
Kadınların kalemini bu yüzden daha çok seviyorum. Cesaretle ve sahici yazıyorlar. Çok keskin yüzleştiriyorlar. Kavgaları toplumun değerleri ya da temelleriyle değil, kadının ikincil bir cinsiyet sayıldığı hastalıklı eril zihniyetle oluyor. Cehalet deyip işin içinden çıkmıyorlar, geri plana derin ve doğru yerden bakabiliyorlar.
YalnızZeynep Kaçar · Doğan Kitap Yayınları · 2021920 okunma