Her şey ölü, ölüler heryerde...Sadece yalnız insanlar,çevrelerinde derin bir sessizlik.İşte dünya!.,insanlar birbirinizi sevin Kim söylemişti bunu? Kimin öğüdü?
Peki, bu adam bana ne söyledi? Duyumsatacak, duygulandıracak, ağlatacak, ruhumda fırtınalar kopartacak, onun kalbinden benimkine akacak, ondan bana geçecek hiçbir şey yoktu sözlerinde. Tam tersine, söyledikleri belirsiz, vurgusuz, her olaya ve her insana yöneltilebilecek sözcüklerdi; insanı derinden etkilemesi gerekirken, tumturaklı; basit olması gerekirken anlamsız sözcüklerdi bunlar; adeta bir çeşit duygusal vaaz ve dinsel bir ağıt.