"En güzel deniz: henüz gidilmemiş olanıdır.
En güzel çocuk: henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz: henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz: henüz söylememiş olduğum sözdür."
Nazım Hikmet'in bu dizeleri aslında hayata dair güzel bir tespittir. İnsan yapısı gereği doyumsuz bir arzu sistemine sahiptir. Arzular insana her zaman ulaşamadığına yönelik hayranlık uyandırır. Bir şeyi elde etmek için çok çabalarız, elde edene kadar en sevdiğimiz şey odur. Ne zaman elde etsek, artık hayalimizdeki zevki veremediği gerçeğiyle yüzleşiriz. Bazı şeyleri elde etmemek sanki daha mı iyi?..
Harika bir psikolojik kurgunun çok kötü bir şekilde anlatıldığı bir kitaptır bu. Gerek karakter analizleri, gerek olay veya sahne geçişleri, gerekse de diyaloglar çok kötü dışavurulmuştu. Yazar metni revize edip sayfa sayısını en aşağı 300'e çıkarırsa, ancak o zaman yıllarca okunacak ve ölümsüzleşecek bir esere sahip olacaktır. Başarılarının devamını dilerim.
12.Seans FügServet Aşan · Otantik Kitap · 013 okunma
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralanmda;
Dokunabilir misiniz
Gözyaşlanma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
Dem bezm-i visalinde heba olmak içindir
Canım senin uğrunda feda olmak içindir
Nabzım helecanımda seda olmak içindir
Canım senin uğrunda feda olmak içindir
Felah bulmadı bir türlü derd ü mihnetten
Ne türlü ateşe yanmış gönül muhabbetten
Müreccah olmadı divanelik bu haletten
Ne türlü ateşe yanmış gönül muhabbetten