Misafirler gitti
biz kaldık yine.
Eşyaların düzeni bozulmasın diye
çırpınıp durdum sessizce.
Yeri değişen her şeyin
seni biraz daha uzaklaştırdığını söyledim .
Öylece baktılar yüzüme.
İnsan anılarını nasıl korur başka?
Bilmiyorum
duvarda kocaman bir çivi deliği.
Yollarımın sahibi
ben ölene kadar
ikimiz de bir yere gitmiyoruz.
Tuhaf bir adam oldum
Kendimle konuşuyorum evin içinde
Biraz da şu koltuğa oturayım, diyorum
Perdeleri ne kadar zamanda yıkardın, diyorum
Bir gün olsun açık bırakmıyorum yatağımızı
El ayak değmeyen yerler nasıl tozlanıyor böyle
Merak etme, mutfağı tertemiz ettim
Terlikler senin istediğin gibi duruyor
Çamaşır ipini silmeden asmıyorum çamaşırı
Bir kahve yapayım diyorum
İki fincan koyuyorum, süt hazırlıyorum sana
Sessizlikten mi nedir
Bütün bunları yüksek sesle söylüyorum.
İnsan başka nasıl katlanır ölüme, bilmiyorum .
Sesinin bütün kıvrımları ölümün sureti
Vakit, dünyanın dışında bir vakit
Toprak iç geçiriyor sessizce.
Seninle konuşayım diye ağlaya ağlaya
Taşların dilini öğrendim sonunda.