İnsanlarımız çok sevgili insanlarımız normal olmayı kötü bir şey olarak görmeye başladıktan bu yana Dünya giderek daha komik, mantıksız ve çekilmez bir yer olmaya başladı. Fakat farklılaşma çabası içerisinde olan insanlar üzerine yaptığım gözlem hepsinin birbirine benzediği yönünde bir sonuç verdi. Farklılaştıkça ne kazanıyoruz bilmiyorum ama farklılaştıkça kaybettiğimiz şey insanlığımız olabilir mi? Bunlar derinlemesine düşünülecek konular kafam müsait olduğu bir ara düşünebiliriz. Bazen" normal olmanın neyini beğenmediniz be nankörler? " diyesim geliyor tabi.
Bazı kelimelerin değerini çok düşürdük. Ben ve benim gibi sade bir hayat arayan ve normal olmanın keyfini süren insanlar Dünya'da her zaman olacaktır. Umarım biz değeri düşen kelimelerin değerini koruruz. Sade bir kahve ilk başlarda acı gelebilir, zaman ona alıştıracak, tatlandıracak. İşte o zaman şekerli bir kahve acı gelecek belki de. İnsan düşündükçe var ama kendisi düşündükçe. O yüzden bir ayna değil kendinize has bir tablo olmaya bakın. Teknoloji ilerliyor. Biz yavaş mı kaldık. Belki de farklı yönlere gidiyoruzdur. Ters orantılı bir ilişki. Kalabalığız. Dünya'dayız. Ne de olsa hepimiz insanız. Bizden çok kişi geçti burdan. Zaman ilerler ve hepimiz bir gün onun gerisinde kalırız. Bu aralar rüzgar gülleri dönmüyor..
İnsanın özgürlüğü; istediği her şeyi yapabilmesinde değil, istemediği hiçbir şeyi yapmak zorunda olmamasındadır.
Jean-Jacques Rousseau