Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Adem Karataş

Adem KarataşHz.Asiye yazarı
Yazar
8.5/10
22 Kişi
83
Okunma
6
Beğeni
1.973
Görüntülenme

Adem Karataş Gönderileri

Adem Karataş kitaplarını, Adem Karataş sözleri ve alıntılarını, Adem Karataş yazarlarını, Adem Karataş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Amr İbni'l-Âs (r.a.)'den rivâyetle: Rasûlüllah (s.a.v.) buyurdu: "Kıyamet gününde farzlarını yerine getirmemiş, sınırlarını aşmış, emirlerine muhalefet etmiş, yasaklarını işlemiş bir adama Kur'ân, insan kılığına girmiş olduğu halde getirilir ve şöyle der: "Ya Rabbi! Âyetlerimi ona ezberlettin. Ne kötü yüklenicidir bu. Hudutlarımı aştı, farzlarımı yerine getirmedi, emirlerimi terkedip yasaklarımı işledi." Kur'ân, o kadar deliller ileri sürer ve saymaya devam eder ki, nihayet kendisine şöyle denilir: "Haydi, onu Sana bırakıyorum, hesabını Sen gör!" O da onun elinden tutup, burnu üstünde sürükleyerek, doğruca Cehenneme atar. Sınırlarını koruyan, farzları ile amel eden, emirlerini yerine getiren, yasaklarından kaçınan adam da getirilir. Kur'ân onun müdafaacısı olur ve şöyle der: "Ya Rabbi! Ayetlerimi öyle bir adama yükledin ki, sınırla rımı aşmadı, farzlarımı yerine getirdi, emirlerimi tutup yasaklarımdan kaçındı..." O'nun lehine o kadar deliller ileri sürer ki, nihayet kendisine şöyle denilir: "Onu Sana havale ettim, hesabını Sen gör!" Bunun üzerine Kur'ân, onun elinden tutar, üstüne beyaz atlastan bir elbise giydirir, başına kral tacı koyar ve kral kâsesiyle ona su içirir." Cem'ul-Fevaid, Rudanî, 4/6730
Sayfa 118
"Kur'ân-ı Kerim'i okuyup, O'na sahip çıkan kimseye: Oku ve (cennetin derecelerine) yüksel, dünyada nasıl ağır ağır okuyor idiysen öyle oku. Zira senin makamın, okuduğun en son âyetin seviyesindedir" denir.
Sayfa 114 - Ebu Davud, Tirmizî, İbn Mace
Reklam
Bir müslümana önceki kutsal kitaplarda bulunan bir hususun haber verilmesi durumunda; eğer bu husus, Kur'ân ve hadislerdeki bilgilere uygun ise kabul eder, değilse reddeder. Âyet ve hadislerde bu konu hiç bahsedilmiyor ve İslâm'ın temel prensiplerine de zıt düşmüyorsa, Rasûlüllah (s.a.v.)'in şu tavsiyesine uyulmalıdır: "Ehl-i Kitab'ı ne tasdik edin ne de yalanlayınız. Biz Allah'a, bize indirilene, İbrahim'e... indirilene inandık deyin."
Sayfa 101 - Buhari, Ebu Davud
Amel, beden ülkesinde şeytanın ve nefsin iktidarının yıkılarak imanın iktidara geçtiğinin göstergesidir.
Sayfa 43
Allah'ın bir ve tek oluşu; sayı yönüyle bir 'bir'lik değildir. Çünkü bölünebilir ve katlanabilir. Allah böyle olmaktan yücedir. O'nun bir sayı oluşu zâtında, sıfatlarında, isimlerinde, Rab oluşunda ve hâkimiyetinde eşi ve benzeri olmayışı yönündendir.
Sayfa 55
Lokman (a.s.) oğluna şöyle öğüt vermişti: "Yavrucuğum! Yaptığın iş (iyilik veya kötülük) hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve bu bir kayanın içinde veya göklerde yahut yerin derinliklerinde bulunsa, yine de Allah, onu (senin karşına) getirir. Doğrusu Allah, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır."
Sayfa 71
Reklam
"Bir adam, ağız temizliğini yaparak namaza durduğunda melek, Kur'ân dinlemek için onun arkasında durur, Kur'ân'a olan ilgisi nedeniyle ona öyle yaklaşır ki, neredeyse ağzını onun ağzının üstüne koyar, ağzında Kur'ân'dan çıkan her şey, meleğin içine işler. O halde (Kur'ân okumak için) ağızlarınızı temizleyin."
Sayfa 89 - Kitabü'z-Zühd ve'r-Rekaik, Abdullah bin Mübarek, 1224
Rifâa b. Râfi ez-Züraki (r.a.) anlatıyor: "Bir gün Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in arkasında namaz kılıyorduk. Rukû'dan başını kaldırıp: 'Semiallâhü li men hamideh' dediğinde arkasında bulunan bir kimse: "Rabbenâ vele ke'l-hamd, hamden keşîran tayyiben mübâraken fih. "Ey Allahım! Ey Rabbimiz! Hamd yalnızca Sana mahsustur. Rabbimiz! Çok temiz ve mübarek bir hamd ancak Sanadır" dedi. Rasûlüllah (s.a.v.) namazı bitirdiğinde: "Biraz önceki o sözleri söyleyen kimdi?" diye sordu. O da: 'Ben' dedi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Otuz kadar melek, bu sözün sevabını kim daha önce yazacak diye yarışıyorlardı."
Sayfa 90 - Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesai
"Andolsun İblis, onlar hakkındaki tahminini doğruya çıkardı. İnanan bir zümrenin dışında hepsi ona uydular. Halbuki şeytanın onlar üzerinde hiçbir nüfuzu yoktu. Ancak âhirete inananı, şüphe içinde kalandan ayırdedip bilelim diye (ona bu fırsatı verdik.) Rabbin gerçekten her şeyi koruyandır." Sebe Suresi, 34/20,21
Sayfa 99
Rasûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki: "Hem şeytan hem de melek, insanın kalbine bazı şeyler getirirler. Şeytanın işi kötülüğe çağırmak, haktan uzaklaştırmaktır. Meleğin işi hakka, iyiliğe çağırmak ve kötülükten uzaklaştırmaktır. Kim içinde iyiliğe çağıran bir ses duyarsa, bilsin ki o meleğin sesidir. Hemen ona uysun ve Allah'a şükretsin. Kim de içinde kötülüğe çağıran bir ses duyarsa, bilsin ki o şeytanın sesidir. Ondan uzaklaşsın ve Allah'a sığınsın."
Sayfa 84 - Tirmizi, Tefsir, 3 (2988)
144 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.