1950 yılında Zimbabwe'de doğdu. Doktorasını 1979 yılında Oxford'da tamamladı. 1979-81 yılları arasında Oxford, St. Peter's College'da, Çağdaş Toplum Düşüncesi bölümünde araştırma görevlisi olarak çalıştı. International Socialism dergisinin yayın kurulunda yer alıyor ve Actuel Marx'ın Britanya temsilcisi. 2000 yılı Eylül'ünde, Prag'da IMF/Dünya Bankası Toplantısı'na karşı düzenlenen zirveye katıldı. J. Bidet ve E. Kouvelakis'in yayına hazırladıkları Dictionnaire Marx Contemporain'e (Press Universitaires de France, paris, 2001) katkıda bulundu ve New Left Review'a çeşitli makaleler yazdı. 1981'den bu yana Univesity of York'ta, Siyaset Bilimi bölümünde öğretim görevlisidir.
Johan Heilbron, “Rousseau, büyük olasılıkla société(toplum) sözcüğünü temel bir kavram olarak kullanan ve ‘toplumsal’ ilişkiler çerçevesinde açıkça akıl yürüten ilk kişilerden biriydi” der.
Malthus... Nüfus geometrik bir oranla artma eğilimindeyken (yani her yirmi beş yılda ikiye katlanırken) gıda üretimi aritmetik olarak artar, insan arzusu sınırsız olsa da tarım yatırımı daha sonraki iktisatçıların azalan getiri yasası adını verecekleri yasaya bağlıdır: teknik değişmediği sürece, bir birim tarlaya uygulanan her bir ek yatırım birimi, daha az miktarda ürün elde edilmesine neden olacaktır. Bu etmenlerin etkileşimi sürekli bir “salınma” yaratır; bolluğun ve ücretlerin yüksek olduğu dönemler, yoksul aileleri daha fazla çocuk sahibi olmaya yüreklendirerek bir süre sonra nüfusun tarım üretiminin büyüme oranını aşan bir oranda artmasına neden olur. Nüfus artışı ücretleri azaltır, yiyecek fiyatlarını artırır, böylece kısa bir süre için üreme oranı azalır, ama döngünün en başta başlamasına neden olan refah koşullarını yeniden yaratmak için daha fazla yatırım yapılmasını zorunlu kılar. “Nüfusun, geçim araçlarının çok ötesine geçen sürekli artma eğilimi... sürekli olarak toplumun alt sınıflarını sıkıntıya sokar ve koşullarında büyük ve düzenli bir iyileşme olmasını engeller.".
İşçi sınıfı kendisini sadece ekonomik bir mücadeleye adadığı sürece sermayenin politik ve ideolojik tahakkümüne maruz kalır. Çünkü sendikal mücadele “nedenlerle değil sonuçlarla dövüştüğü” için kapitalist üretim ilişkilerine meydan okuyamaz. Proletaryanın burjuvaziden tamamen bağımsız olması için işçi sınıfının politik örgütü olarak bir işçi partisinin oluşturulması gereklidir.
Nietzsche’nin değerlerin insan yaşamındaki rolünü, evrensel ahlak yasalarını ya da evrenin düzenini ifade etmeye kalkmayıp bireysel yaşamın belirli ideallere göre estetik olarak biçimlenmesine kılavuzluk etmesi için yeniden değerlendirme girişimi...
Marx'ın yaklaşık 40 sayfalık biyografisiyle başlayan kitabın ikinci bölümünde, fransız devrimi anlatılmaktadır.
"Marx Öncesi Sosyalizm" başlığı ile anlatılan dönemde Sosyalizmin Ütopik kalemlerinden,
Comte de Saint-Simon
Kitap sosyolojik düşüncenin seyrini, tarihsel ve felsefi arka plan üzerinden okuyan bir yapıt. Callinicos, birçok bölümde konuya ne derecede incelikli bir düzeyde vakıf olduğunu hissettiriyor. Ancak metin -özellikle yarısından sonra- bana oldukça ağır geldi. Kesinlikle bir sosyolojiye giriş kitabı değil, daha çok sosyolojiye vakıf olanların tarihsel seyri eleştirel bir biçimde okumalarını sağlayacak ve kafa açacak bir kitap.
Toplum KuramıAlex Callinicos · İletişim Yayınevi · 201325 okunma
Yıl 2020, ay Ağustos. Koronavirüsün ilk kapanma dönemi atlatılmış ama tabiiki bizim bahar dönemi sosyoloji derslerimiz yarıda bile kalmamış ve daha baştayken aniden kesilmiş. Hepi topu 4 hafta ders işlemişiz. Ama hoca öyle kritik konulara öyle merakı cezbedecek şekilde giriyor ki bu 4 hafta bile ilgimin felsefeden sosyolojiye kaymasına yetti. Daha