Altan Deliorman

Atsız yazarı
Yazar
9.4/10
38 Kişi
248
Okunma
18
Beğeni
3.548
Görüntülenme

Altan Deliorman Sözleri ve Alıntıları

Altan Deliorman sözleri ve alıntılarını, Altan Deliorman kitap alıntılarını, Altan Deliorman en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hüseyin Nihal Atsız:
Yazık Türk milletine. Yüzyıllarca zahmet çeksin, kan döksün, vergi versin, sonra onun münevver bilginleri, toplayıcı ve kurtarıcı formülleri bulacakları yerde onu parçalasın... Yazık... Yazık...
Sayfa 173Kitabı okudu
Hadi bakalım.. günaydın.
Bu çirkef dünyada çamura bulanması en güç şey gerçek insanın şerefidir.
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
- "Ümit" mi dedin? - Evet - Hatırlar mısın, Hoca'nın odasında bir levha asılıydı. Üzerinde bir cümle: "Ümit, en sonra terk edilen şeydir!"
halide edipin anlattığı zübeyde hanıma dairdir.
Halide Edip Adıvar, yayınlanan «Milli Mücadele Hatıralarından Parçalar»da, Zübeyde Hanım hakkındaki intibaını şöyle anlatmaktadır: «İhtiyar hanımın yüzü, ince, hareketli vücudu atılgan ifadesiyle Mustafa Kemal Paşa'nın aynıydı. Yetmiş yaşında olmakla beraber, süt gibi beyaz ve pembe renkli cildinde bir tek buruşuk yoktu. Çok çabuk öfkelenir olmasına rağmen, koyu mavi gözlerinde ve ağzında bir şefkat hissedilirdi. Beyaz entarisi, ütülü mendilleri, beyaz elleri büyük annemi hatırlatırdı. Tam Makedonyalı bir kadındı. Onun için, oğlu daima ilk mektepteyken istediği gibi azarladığı Mustafa'ydı. Bir yer yatağında yatıyordu. Anlaşılan hastalığı çok ciddiydi ve yaşaması bir mucizeydi. Dr. Adnan'ın boynuna kollarını dolar, yanaklarını öper, ellerini yakalayarak doğmuş olduğu Selanik şehrinden bahsederdi. Anadolu mücadelesiyle ilgili değildi. İçi Selanik için yanıyordu. Oğlu Mustafa, Selanik'i almadan kendine yeni bir entari yapmamaya ahdettiğini söyledi. Fikriye Hanım'a da pek teveccühü yoktu.»
Sayfa 167Kitabı okudu
Elimizi kolumuzu bağlayan çaresizliklere lanet! Bitip tükenmek bilmez şu anlaşmazlıklara lanet! Ve nihayet, bahta lanet!
Sayfa 235Kitabı okudu
Bir vatandaşın yoksulluğundan, gece aç yatışından, çıplaklığından, okuyup yetişememesinden en fazla üzüntü duyması gerekenler, milliyetçiler olmalıydı. Dilenen, sürünen, gözyaşı döken kimsesiz ve çaresiz bir ihtiyar, aslında Türk milliyetçisinin yüz karası sayılmalıydı.
Sayfa 237Kitabı okudu
Reklam
325 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.