Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Amanda Ripley

Amanda RipleyDünyanın En Zeki Çocukları yazarı
Yazar
8.4/10
26 Kişi
122
Okunma
3
Beğeni
1.836
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Amerikalı Gazeteci ve Yazar
Doğum:
Arizona

Okurlar

3 okur beğendi.
122 okur okudu.
8 okur okuyor.
63 okur okuyacak.
8 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Finlandiya'da geçirdiğim sürece, ABD'de anlatılan, vasatlığımız için çocukların geçmişlerini ve yaşadıkları mahalleleri suçlayan çeşitlilik hikâyesinin, fonlamada yapılan eşitsizlik kadar zehirleyici olduğunu düşünmeye başladım. Bu, hikâyenin yanlış olduğu anlamına gelmiyordu ancak özünde bir kadercilik yatıyordu. ABD'de çok fazla
Otoritatif:Otorite yanlısı ve hoşgörülünün karışımı
Dünya çapında ebeveynlikle ilgili çalışmalar yapan insanlar, bu farklı stilleri genellikle dört temel kategoride topladı: Otorite yanlısı ebeveynler sıkı disiplinci, "çünkü ben öyle diyorumcu" ebeveynlerdi. Hoşgörülü ebeveynler, anlayışlı ve çatışmadan kaçınma eğilimindeydi. Ebeveynden çok arkadaş gibi davranıyorlardı. İhmalkår ebeveynler tam da kulağa geldiği gibiydi: Duygusal olarak uzak ve çoğu zaman orada olmayan. Aynı zamanda muhtemelen yokluk içinde yaşıyorlardı. Bir de dördüncü seçenek vardı: Otoritatif. Kelime, otorite yanlısı ve hoşgörülünün karışımı gibi bir anlam içeriyordu. Bu ebeveynler iki şey arasında tatlı bir yerde duruyordu: sıcak, duyarlı ve çocuklarına yakın fakat çocukları büyüdükçe onlara keşfetmek, başarısız olmak ve kendi seçimlerini yapmak için özgürlük veriyorlardı. Otoritatif ebeveynler çocuklarını yetiştirirken net, belirgin sınırlar ya da bir araştırmacının dediği gibi "üzerinde hiçbir şekilde tartışmadıkları kurallar" da koyuyorlardı. Doug Lemov Teach Like a Champion adlı kitabında, "Cana yakınlık ve sıkılığın zıt kavramlar olduğuna inanmak üzere sosyalleştik" der. "Gerçekte ne derece cana yakın olunduğu, sıkılık derecesini bağlamaz ve aynı durum tam tersi için de geçerlidir." Hem cana yakın ve samimi hem de sıkı olmayı başaran öğretmenler ve ebeveynler, çocuklarla uyumlu bir ilişki kurarken onların güven ve saygısını da kazanıyordu.
Sayfa 118
Reklam
Henüz taze bir öğretmenken, ciddiyetin önemini anlamış bir müdürün olduğu bir okulda çalışmaya başlamıştı. Müdür mükemmel olmamakla beraber, ona önemli şeyler öğretmişti. Örneğin, yanlış davranan bir çocuğu cezalandırmak için asla koridora göndermemek gibi. "Düzgün davranmalarını sağlamak için başka bir yol bulun." Okul bir doğru davranış fabrikası değildi, öğrenme fabrikasıydı. Onun vizyonu buydu ve çok netti. Eğer çocuklar koridordalarsa öğrenmiyorlardı. Ona aynı zamanda bir çocuğu asla okuldan eve çantasız göndermemeyi öğretmişti. Ödevleri neredeydi? Okul öğrenme yeriydi ve ödev önemliydi. Bu küçük kızlar ve oğlanlar her beş yetişkinden birinin işsiz olduğu bir mahallede yaşıyordu. Okuldaki tüm öğrenciler Afrika kökenli Amerikalıydı. Çoğu da yoksul ya da yoksulluk sınırına yakındı. Bu çocukların başarılı olmak için çok şey öğrenmeleri gerekiyordu. Sırt çantaları onların can yelekleri gibiydi ve onlarsız kesinlikle boğulurlardı.
Eğitim konusuna ilgiliyseniz okumanızı tavsiye ederim!
ABD'de her yıl, ülke genelinde gereksinim duyulandan neredeyse iki buçuk katı kadar fazla öğretmen yetiştirildi. Bu, özellikle ilkokul öğretmenleri için çok fazla bir orandı. Aslında ABD bir istisna değildi. Düşük standart ve yüksek arz kombinasyonu, dünya genelinde eğitim sistemlerini tıkayarak öğretmenlik mesleğinin seviyesini tümüyle
Sayfa 91
Bir konu çok açıktı: Çocuklarımıza hak ettikleri türden bir egitimi verebilmek için ciddiyetin her şeyden daha önemli olduğunu kabul etmek zorundaydık. Okullar, çocukların düşünmeyi, çok çalışmayı ve evet, yeri geldiğinde başarısız olmayı öğrenmesine yardım etmek için vardı. Diğer her şeyi mümkün kılan görüş birliği buydu işte.
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
338 syf.
·
Puan vermedi
Dünyanın En Zeki Çocukları Nasıl Başardılar? Arka Kapaktan; Araştırmacı gazeteci ve yazar Amanda Ripley, bazı ülkelerin nasıl daha zeki çocuklar yetiştirdiğini bulmak için yaptığı küresel bir araştırmada, bu ülkelere yerleşmiş üç Amerikalı genci bir yıl boyunca takip eder. Bu gençlerin gittikleri ülkelerin eğitim sistemine dair tecrübelerini
Dünyanın En Zeki Çocukları
Dünyanın En Zeki ÇocuklarıAmanda Ripley · Tübitak Yayınları · 2019108 okunma
338 syf.
8/10 puan verdi
bu kitapla Kore, Finlandiya ve Polonya eğitim sisteminin ABD ile benzer ve farklı taraflarını göre biliriz. hem de doğru ve yanlışı da fark ede biliriz kendimiz ve ailemizdeki bu yolu gidecekler için
Dünyanın En Zeki Çocukları
Dünyanın En Zeki ÇocuklarıAmanda Ripley · Tübitak Yayınları · 2019108 okunma
338 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Eğitim Sistemleri
Finlandiya, Güney Kore ve Polonya eğitim sistemlerini öğrenci değişim programlarına katılan öğrenciler üzerinden hikayeleştiren kitap, ülkelerin PISA sonuçlarına göre Amerikan eğitim sistemi ile de karşılaştırıyor. Yazar, gönüllü üç Amerikalı öğrencinin söz konusu üç ülkedeki deneyimlerinin yanı sıra öğrenci değişim programlarına katılan öğrencilerin cevapladıkları anketleri de yorumlamış. Yaptığı kıyaslamalarda akıllı tahtaların olmadığı, spor ve sosyal etkinliklerin eğitim müfredatı içinde fazlaca yer almadığı ve eğitimde teknolojinin Amerika kadar kullanılmadığı üç ülkenin başarısını öğretmen yetiştirme ve maddi kazançları, velilerin ve öğrencilerin eğitimden beklentilerinin yüksek olması ve lise bitirme sınavlarının zorunluluğu gibi pek çok nedene dayandırıyor. Türkiye ile Amerikan eğitim sistemleri arasındaki pek çok paralelliği de görmek olası. Kitapta bahsedilmese de akışından çıkardığım bir sonuç da eğitim politikalarındaki sürekliliği de belirtmek de fayda var. Kitapta aklımda kalan bir bölüm, "Amerika'daki yazılı sınavda yardım isteyen öğrencilere öğretmenlerin yardım etmelerini, Finli öğrencinin tuhaf karşılaması, kendi ülkelerinde böyle bir şeye asla müsaade edilmediğini belirtmesi, Amerika'daki öğretmenlerin merhamet duygusunun öğrencileri gevşettiğini belirtmesidir." Bizdeki de farklı değil sanırım.
Dünyanın En Zeki Çocukları
Dünyanın En Zeki ÇocuklarıAmanda Ripley · Tübitak Yayınları · 2019108 okunma