Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Amine Vedûd-Muhsin

Amine Vedûd-MuhsinKur'an ve Kadın yazarı
Yazar
7.5/10
2 Kişi
18
Okunma
4
Beğeni
2.303
Görüntülenme

Hakkında

Feminist temellere dayanan yazıları ile adını duyurmuş olan Wadud, Virginia Commonwealth Üniversitesi Felsefe ve Dinî İlimler Bölümünde öğretim üyeliği yapan bir profesördür. 1970'lerin başında lisans öğrenimi görürken İslam ile tanışmış ve müslüman olmuştur. İslam'a geçişinden hemen sonra İslam'da kadının yeri, İslam inancında kadın hakları vb. konularda çeşitli feministikyazılar kaleme almaya başlamıştır. Daha sonraları yazdığı "Qur'an and Woman" ("Kur'an ve Kadın" ismiyle Türkçeye çevrilmiştir) isimli kitabıyla büyük ses getirmiştir. Kitabında Kur'an`ın çeşitli ayetlerine farklı yorumlar getirerek, feminist bir bakış açısıyla İslam`da ve Kur'an`da kadının yeri üzerine çeşitli çıkarımlar da bulunmuştur. 18 Mart 2005 yılında New York'ta St. John the Divine adındaki episkopalkatedralinde yüzün üzerinde erkek ve kadının hazır bulunduğu bir topluluğaCuma namazı kıldırdıktan sonra pek çok tartışmaya konu olmuştur. Tüm geleneksel İslam alimleri ve fakihlerinin kadından imam olamayacağına dair görüş birliğinde olmalarına karşın Vedud, kadınların imamlık yapabileceğini savunarak geleneksel çevrelerin tepkilerini üzerine çekmiştir. Amina Wadud, evli ve beş çocuk sahibidir.
Tam adı:
Amina Wadud
Unvan:
ABD'li feminist yazar
Doğum:
Bethesda, Maryland, 1952

Okurlar

4 okur beğendi.
18 okur okudu.
35 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
“Ancak kadınlar çocuk doğurabilir, onları beslerler ve ilk yıllarda çocukların asli bakıcısıdırlar. Bunun yanı sıra genellikle erkeklerin mülkiyetinde olduğu söylenen ekonomik ve sosyal roller sadece ve sadece erkekler tarafından yerine getirilebilen işler değildir. Yarı bilinçsiz bir şekilde erkekler bu gerçeğin farkındadırlar. Erkekler kadınların da ortak olamayacakları ayrı bir sosyal ve ekonomik role asla sahip olmamışlardır. Kadınların sahip olduğu bu tekel, psikolojik olarak bastırılmış ve erkek değerlerinin sosyal olarak meşrulaştırılması ve kurumsallaştırmasıyla gölgelenmiştir.”
Sayfa 32
“Burada ‘iyi’ kadınları tanımlamak için kullanılan ‘kânitât’ kelimesi yanlışlıkla çoğu kez itaatkar şeklinde tercüme edilir. Ve bunun da ‘kocaya itaatkâr’ anlamına geldiği zannedilir Kur’an‘ın bütününe bakıldığında bu kelimenin hem erkekler (2:238,3:17,33:35), hem de kadınlar (4:34, 33:34, 66:5) için kullanıldığı görülür.” “Kur’an hiçbir şekilde bir kadının kocasına itaat etmesini emretmez. Kocaya itaatin iyi kadınların bir özelliği olduğundan bahsetmediği gibi (66:5), bunun İslam cemaatine dahil olmalarının bir gereği olduğuna dair bir değini de yoktur (kadının biatı hakkında 60:12).”
Sayfa 132 - 133 (x:y ifadelerinde x delil olarak gösterilen sureyi, y ayetini işaret eder.)
Reklam
“İnsanlar her zaman bunu yapmışlardır ve her toplum erkeklerin işini kadınların işinden ayırmıştır. Fakat asıl problem, işbölümü ne kadar ihtiyarî olursa olsun erkeklerin işlerinin kadınların işlerinden daha değerli kabul edilmesidir.”
Sayfa 140
“Kadınları kısıtlayan Kur’ân değil, metinin kendisinden daha önemli sayılmaya başlanılan yorumlardır.”
Sayfa 18
“Nasıl ki yola dikilen işaretler, yolcunun gözlerini kendilerine değil, gideceği istikamete yöneltirse; her tabiat olayı da bizim dikkatimizi kendi üzerine değil, kendilerinin ötesinde olan bir istikamete yöneltmeye çalışır.”
Sayfa 45
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok