Andrea Busfield ilk News of the World için bir muhabir olarak 2001 yılında Taliban düşüşünü karşılamak için Afganistan'a giden bir İngiliz gazeteci. O şimdi Bad Ischl , Avusturya'da yaşayan bir yazar.
Ama Taliban geldiğinde tüm bunlar son buldu. Düzen sağlanmıştı ve insanlar bunun için minnettardı. Fakat Spandi’nin babasının da dediği gibi, bir adamın gerçek niyetinin ne olduğu öyle bir gecede anlaşılmıyordu ve seneler geçtikçe Taliban'ın gerçek yüzü ortaya çıktı. Kadınların çalışmasını engelleyip kızların okula gitmesine izin vermediler, sokaklarda gezip insanlam sopalarla dövdüler, sakalı kısa olan adamları içeri tıktılar, müziği ve uçurtma uçurmayı yasakladılar, el kestiler, insanlan duvarların altında ezip futbol stadyumlarında vurdular. Afganistan'ı savaştan kurtarmış, ama halkı artık tanıyamadığımız bir dinin içine hapsetmişlerdi. Ve sonunda onları uzaklara taşıyan şey ılık sonbahar rüzgarları oldu.
Afganistan'da nesiller boyu süren kan davaları vardı ve aileler arasında o kadar çok cinayet işlenmişti ki içlerinde olayı kimin başlattığını hatırlayan kalmamıştı .