Zackarina deniz kıyısındaki evin merdivenlerinde oturmuş düşünüyordu. Çok acıklı şeyler düşünüyordu.
Bir tavşan...
Ne yazık ki bir tavşanı yoktu. Bir kedi yavrusu bile yoktu; hatta tüylü, minicik bir hamsteri bile. Haydi hamster neyse ama keşke bir tavşanı olsaydı. Küçük ve beyaz ve siyah burunlu ve dünyanın en yumuşak kulaklı tavşanı.
''Ah, o kulaklar!'' diye iç geçirdi Zackarina.
Ama asla tavşanı olmayacaktı. En azından o gün. Annesiyle babasına göre, tavşana bakamayacak kadar küçüktü o. Ne aptallık! Küçücük bir tavşana bakabilmek için fil kadar büyük mü olmalıydı?
Sayfa 19 - Pegasus Yayınları, Daha Fazla Kumkurdu (2.kitap)Kitabı okudu