23.03.1970 Ankara doğumluyum. İstanbul’da yaşıyorum.
1987 yılında İstanbul Erenköy Kız Lisesi’nden mezun oldum. Üniversite eğitimimi ise Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde tamamladım. Özel bir bankada çalışarak başladığım iş hayatına 1995 yılında kızımın doğumu nedeniyle ara verdim. Kızım dört yaşına geldikten sonra iş hayatına yeniden döndüm. Hâlen özel bir şirkette yönetici olarak görev yapıyorum. Aynı zamanda ikinci üniversite kapsamında “Felsefe’’ eğitimi alıyorum.
Ortaokul ve lise yıllarından bu yana karalayıp bir yerlerde unuttuğum ve hiçbir zaman bir araya getiremediğim onlarca şiir ve öykü yazdım. Fakat kırk yaşın verdiği olgunluktan olsa gerek bundan sonra yazılarıma sahip çıkmaya ve daha fazlasını üretmeye karar verdim. Gözlerimi kapatıp on yıl sonraki hâlimi hayal ettiğimde; -ömrüm yeterse- karşımda çift haneli rakamlarla ifade edilen adetlerde kitap yazmış birini görmek istiyorum. Öyle bir hayal ki; gerçekleşmesi için benim inancıma muhtaç ve sadece bana ait… Sizlerle paylaşacağım bu ilk kitabımı medeni cesaretimin bir ürünü olarak kabul etmenizi, sonrasında üreteceğim eserleri ise disiplinli çalışma ve karşı konulmaz yazma isteğinin bir sonucu olarak görmenizi isterim.
Henüz başlangıç olarak tanımladığım “Mış Gibi Yaşamak” romanımı yazarken, gösterdikleri sevgi dolu sabır karşılığında biricik eşim Yücel’e ve dünyalar güzeli kızım Ecem’e teşekkür etmek istiyorum; “Sizi çok seviyorum.”
Unutmadan, babacığım… Bu kitabı yazarak, lise yıllarında sana verdiğim sözü de tutmuş oldum aslında. Hatırladın mı? Ben hiç unutmadım… “Yazmayı sakın bırakma” demiştin. “Bırakmadım ve bırakmayacağım.” Şimdi de devamını getireceğime dair söz veriyorum. Seni ve dünya güzeli anneciğimi sevgiyle kucaklıyorum. “İyi ki varsınız.”
Kitabımı; geçmişin tozlu raflarında biriktirdiği anılara bakarken pişmanlık duymayan, kendine bahşedilmiş bu nadide hayatı hor kullanmış olsa da dersini alarak ona sıkıca sarılan yürekli insanlara armağan ediyorum.
“Hayatınız boyunca doğru adımlar atıp, sevdiklerinize sahip çıkmanız dileğiyle…”
Tanıştığımıza memnunum…
Dert olarak gördüğün şeye bak.Aşk...Birçok insanın ömrü boyunca arayıp da yaşayamadığı bir duygu.Gelip geçici değil, hakiki olanından bahsediyorum. Bırak karşılıksız ya da imkansız olsun.Hayatta her şey karşılıklı olmak zorunda mı ?