Bir insan öldüğü zaman götürülüp gömülür: ama bir devrim meydana geldiğinde böyle olmaz. Eski toplum öldüğü zaman,onun cesedini tabuta koyup mezara gömemezsiniz. O, bizim aramızda ayrışıp dagılır; ceset çürür ve bizi zehirler. "Lenin"
... Gerçekten de Türk sağı hemen bütün kesimleriyle kendi varlığını doğal bulur ve savunurken, karşısında sol düşüncenin ve örgütlerin olması gerektiğini, bunun hiç olmazsa sistemin devamlılığı açısından zorunlu olduğunu kavramak istemez...
Başarısız bir savaşın yükü otuz-kırk yıl kadar çekilebilir; ve Fransa devriminin önemli nedenlerinden birisi, ardarda kaybedilen bir kaç savaşın ağır yükünün artık hazinece çekilememesidir.
Kendisi, gezilerinin başlangıcını bir düş öyküsüne bağlamıştır. Bu öyküye göre 1040/1630 Muharrem ayının aşure gecesi düşünde İstanbul'da Ali Çelebi Camisinde büyük bir cemaat içinde Hz. Peygamber'i görür; heyecanlanarak <Şefaat, ya Resul Allah> diyecek yerde 'Seyahat ya Resul Allah' der. o sırada Sa'd İbn Vakkas da, göreceklerini yazmasını tenbih eder. Gördüğü bu düşü tanınmış bazı kimselere yorumlatan Evliya Çelebi şeyhi Abdullah Dede'nin, ilkin <bizim İstanbulcağızı tahrir eyle> tavsiyesine uyarak çalışmaya başlar ve ünlü Seyahatname'sinin birinci cildini oluşturan İstanbul ile ilgili bilgiler, böylece toplanmış olur.
Bugünü anlamamız için mutlaka bütün okurlar tarafından okunmalı yorumlanmalı. Dört ciltlik bir kitap ben son ciltinden okumaya başladım. kurtuluş savaşını ,cumhuriyetten önceyi ve sonraki yılları sade bir dille anlatmış Özellikle Atatürk'ü tanımak isteyenler ve yanlış tanıyanlar iftira edenlerin okuması gerekir. Bilmeden fikir sahibi olmak cahilliğin ön koşuludur. Önce bilgi sonra fikir sonra da kendi akıl süzgecinden geçirirsen doğru yolu bulursun. Doğmatik bilgilerle ne dünyada yaşayabilirsin ne de yeniklere ayak uydura bilirsin. Ot gibi çöp gibi yaşar gidersin .İki kitabı beraber okuyorum ...Cumhuriyet Turgut Özakman'ın kitabını da okudum bilgiler daha çok kalıcı oluyor.
Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili gayet bilgi dolu bir kitap. Dili de anlaşılır ve sade. Bilgi amaçlı okunabilir. Toplam 4 ciltten oluşuyor. Önceki ciltleri de ilgililerine tavsiye edilir.
Türkiye Tarihi’nin ilk cildinde 1300 öncesi savaş ve hüküm kronolojisinden ziyade kültürel, ekonomik ve toplumsal durum incelemesi yapılmış. Ben bu tip tarih incelemelerinin, çağın insan yaşayışının anlaşılması açısından çok daha yapıcı ve kültürel mirasımızın derinliğini anlamak için elzem olarak görüyorum. Çok başarılı bir yayın olduğunu söyleyebilirim.