Hakkında
Ayşe Nilgün Arıt, İstanbul’da doğdu. Üsküdar Amerikan Lisesini ve İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesini bitirdi. Almanya’da Bonn Üniversitesi’nde Farmasötik Kimya üst lisansı yaptıktan sonra eğitimine Köln Üniversitesinde devam ederek, Tiyatro, Sinema ve Televizyon Bilimleri Fakültesinden mezun oldu.
Yurda döndüğünde 1980’li yılların toplumsal ortamında, kültürel çalışmaları meslek olarak seçmek olanaksız hale gelmişti. İlaç sektöründen gelen bir teklifi kabul etti. 1980-2002 yılları arasında yabancı sermayeli iki ilaç şirketinin Genel Müdürlüklerini yaptı. 2002 yılında Orta Amerika’ya yaptığı ilk yolculuğunu takiben iş hayatını geride bırakmaya ve Maya kültürünü derinlemesine araştırmaya, bu nedenle de İspanyolca öğrenmeye karar verdi. Don Miguel Angel Vergara Calleros ile tanışması kendisine bu kadim uygarlığın daha derinlerine uzanan bir yolu açtı. Meksika’ya yerleşti. Uzun bir inisiyasyon sürecini takiben kırmızı Şaman kemerini taktı.
İki yıldır Guatemala’da Atitlan gölü kıyısındaki San Pedro La Laguna köyünde özel çalışmalar yapmaktadır.
Ayşe Nilgün Arıt, Maya bilgilerinin çok derin temellerine vakıftır. Maya dinî felsefesi, kutsal kitapları, sözlü gelenekleri, seremonileri, ritüelleri, mantraları, tapınakları, sanat eserleri, takvimleri, sembolleri ve bu kadim inanç sisteminin derinliklerini öğrencileriyle yürekten bir bağ kurarak paylaşmaktadır.
Unvan:
Eczacı
Doğum:
İstanbul
Okurlar
16 okur beğendi.
115 okur okudu.
12 okur okuyor.
104 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
Şamanizm sözcüğünün mistisizm ile ve yeni çağ spritüalitesiyle karıştırılarak ezoterik bir öğreti zannedilmesi sıklıkla rastlanan bir yanılgıdır. Yetmiş yıldır bilimsel anlamda araştırılan, anlaşılmaya ve öğrenilmeye çalışılan ve kadim insanlık tarihine özgü olan şamanik inanç sistemindeki tüm bilgiler ve çalışmalar esasen doğal ve "holistik" tir.
Düzgün yüzeyi olan bir taşa dokunulduğunda yatıştırıcı, yumuşak bir his alınır; sükunet verir, korku endişeli dindirir. Dolayısıyla “şaman yolculuğu” yapanlar böyle pürüssüz, düzgün bir taşa rastladığında sembolizmi, teselliye, rahatlamaya, huzura ihtiyaç olduğunu ve bunu sağlayacağıdır. Tırtıklı, pütürlü, pürüzlü taş, hava, güneş, rüzgar ve yağmurlarla, yani tüm yaşanmışlıklarla ve deneyimlerle yıpranmıştır; uzun zamanların bilgeliğini içermektedir.
Sayfa 74Kitabı okudu
Az bilinen diğer husus da Maya toplumunda ezelden beri kamburların bilge kişi ve engellilerin toplumun en değerli canlıları olarak kabul edilmesidir.
Sayfa 105Kitabı okudu
Bu arzu edilen bir ev, araba, diploma, kavuşmak istenilen şahıs ya da hayalleri süsleyen bir yolculuk olabilir. Bu nesne, kişi yada olayın tüm özelliklerini aklımızda şekillendiririz. Dileğimiz gerçekleştiğinde tadacağımız duyguları da katarak, yoğun biçimde hissetmeye çalışırız. Ne kadar çok duygu dahil edilirse, duru görü o kadar zenginleşecek, enerjisi o kadar yükselecektir. Sonra bulunduğumuz an’a döneriz. Bu çalışmanın sıklıkla tekrarı çağırı enerjinizi yoğunlaştıracaktır.
Sayfa 84Kitabı okudu
Doğal kristalleri ve özellikle kuvarsı şamalar fizik ötesi ruhsal alem ve fizik gerçeklikler alemi arasında, niyet ile gerçek arasında bağ kurmak amacıyla kullanırlar. Böylelikle kristaller, bir fikir şeklinde akla düşen veya kişinin yaşamındaki potansiyeller arasındaki olumlu şeyleri var etmeye, “oldurma”ya hizmet ederler.
Sayfa 76Kitabı okudu
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
