Alphabetical sorting of Barbara Wood author's books
About
1954 yılında iki çocuğuyla birlikte Amerika'nın Kaliforniya eyaletine göç eden bir İngiliz ailesini küçük çocuğudur. Los Angeles kentinde liseyi bitirdi. Daha sonra Santa Barbara'da bulunanCaliforniya Üniversitesi'ne kaydını yaptırdı. 1 yıl sonra okulu yırada bırakarak çalışmaya başladı. 10 yıl kadar çeşitli kuruluşlarda sekreter, bir klinikte hasta bakıcı olarak çalıştı. 1976 yılında ilk romanını yazdı. Hounds and Jackals (Köpekler ve Çakallar) adını verdiği romanın basımı yayıncı tarafından reddedildi. Yayıncı, Barbara'ya yeni yetenekler arayan bir yazarı önerdi. Bu yazarHarvey Klinger idi. 1980 yılına kadar Harvey Klinger ve Barbara Woood birlikte çalıştılar. 1980 yılında Barbara, ana meslek olarak yazarlığı seçti. Bir süre kitaplarını Kathryn Harvey adı altında yazdı. Dünyanın birçok ülkesinde Best Seller (En iyi Satan) kitapları, yaklaşık 30 ayrı dile çevrildi.
Title:
İngiliz kökenli Amerikalı yazar
Birth:
Warrington, Lancashire, İngiltere, Birleşik Krallık, 30 January 1947
Başım düşlerle fena halde belada. Bir tanesi sürekli tekrarlanan, açıklayamadığım,dayanılmaz bir kâbus. Diğerleri korkutucu olmayan , ancak bana son derece gerçekmiş gibi görünen tuhaf birtakım sahneler.
Birbirinden bağımsız 8 bölümden oluşan kitap, 8 farklı dönem kültürünü yansıtıyor.
Bir taşın üzerinden İnsanların yaşadıkları coğrafyaya bağlı olarak gelişen yaşam şekli, inançları, değer yargıları, insan iliskileri, keşfetme arzuları müthiş kurgulanmış.
Kitabı okumam çok farklı bir döneme denk geldi. Okurken benimle birlikte il il elimde dolandı, tıpkı romanda bahsi geçen kutsal taş gibi.
Kurgusunu çok beğendiğim tarihi romanlardan biri oldu, benim gibi tarihi kurgu olarak okumayı sevenlere tavsiyemdir.
Çirkef Batılı Yazarların İslamı Karalama Maksatlı Çirkin Kadın Manipülasyonu...
İnsanlığın, medeniyetin, kültürün, gelişimin merkezi binlerce yıl boyunca hep doğu ve doğu kültürleri olmuş iken; bugünkü temelleri tamamen doğu ilmi, kültürü ve özellikle de zenginliklerini yağmalamaya ve sömürmeye dayanan ve bilhassa barbarlıkla kalkınan batı
Nil nehrini, yıldızları, kavuran sıcakları, egzotik kokularını oradaymış gibi hissedeceğiniz gibi kadınlara karşı;İslamiyet'in, törelerin, toplum baskısını iliklerinize kadar anlayacaksınız.Dünyada kadın olmak zordur fakat İslami esaslara göre yaşayan toplumlarda kadın olmak daha zordur.
Mısır'da yaşayan aristokrat bir ailede bile kadınların bir eşya gibi görüldüğü, hiçbir haklarının olmadığına tanık oluyorsunuz böyle korkunç düzende kadınlar hem aileleri uğruna ,hem sevdikleri uğruna,hem din uğruna, hayatları heba olup gitmiş.
Bu kitabı okuduktan sonra ATATÜRK'e neden minettar olduğum yine ortaya çıktı.. Çünkü kadınlara birey olma hakkını verdi bununla birlikte laikliğin kolu kanadı altında kadınlar korunuyor. kadınlar eğer boşanma hakkını kendisinde görüyorsa bu laikliğin ona verdiği özgürlüktür. Bu kitapta kadınların boşanma hakları yok çünkü boşanmaları için kocalarının onları sakat bırakması lazım kadınlar erkekleri boşayamaz ancak erkekler boşar üç defa boş ol demek yeterli..