Bernard Moitessier

Bernard MoitessierUzun Yol author
Author
8.5/10
2 People
11
Reads
0
Likes
1,304
Views

Bernard Moitessier Quotes

You can find Bernard Moitessier quotes, Bernard Moitessier book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Genelde gece benim için karanlık değildir. Geceyi her zaman sevmişimdir, onun içinde konuşan, şarkı söyleyen, bir şeyler anlatan ne çok şey vardır."
Rüzgâr, Deniz, Tekne ve Yelken, hem iç içe hem de kopuk kopuk bir bütünlük; ne başlangıcı var ne de sonu; benim, yalnız bana ait olan evrenin hem bir parçası hem de tümü.
Reklam
İzbeden Saray Yaratan Kadınlar…
Henry ile yapmış olduğumuz saygıdeğer bir tartışma geliyor hatırıma: konu küçük bir yelkenlinin temizligi ile ilgiliydi. Bu tutku dolu görüs alışverişinden çıkan pratik (ya da tümüyle kuramsalda denilebilir) sonuç şu şekilde özetlenebilir:”Biz erkekler, yaşadığımız yerin temiz ve düzenli olmasından hoşlanırız. Ama gel gör ki... domuzlar gibi yaşamaya da dayanabiliriz. işte bu yüzden bir yalnız denizcinin kamarası her zaman pırıl pırıl olmayabiliyor.” Buna karşılık, kadın da tıpkı erkek gibi temizlik ve düzenden hoşlanır. Ama 0, pis ve dağınık bir ortamda yaşamaktan acizdir. Bu nedenle de içinde denizci bir çiftin yaşadığı kamara, her zaman temiz, hoş ve zarif perdeleri, göz okşayıcı renkte örtüleri yeşil, sarı, kırmızı yastıklarıyla, kısaca tek sözcükle betimlenecek olursa, tam olarak "kadın"a benzer; peri yüreği ve parmaklarıyla bir izbeden saray yaratmayı beceren kadına…
Sayfa 292Kitabı okudu
Çalışmanın dozu …
Akşama doğru yat kulübüne dönüş. Şimdiden kalabalık, zira İngiliz ülkelerindeki insanlar, çalışmanın sağlık için çok iyi bir sey olduğunu bilmekle birlikte, bunu güneşin batışından sonraki saatlere kadar sürdürerek abartmamak gerektiğini de anlamışlar. Burada herkes iş yerinden saat dörde doğru, bilemedin dört buçukta ayrılıp, kişisel meraklarıyla ilgilenmek üzere tatile çıkıyor.
Sayfa 142Kitabı okudu
Gitme zamanı...
Kumanyalarımız yüklenmişti , artık yola çıkmaya hazırdık. Gerçi bir tekne demir almak için hiçbir zaman tam olarak hazır sayılmaz ama böyle olması, yine de onun aklına estiği anda kalkıp gitmesine engel oluşturmaz.
Sayfa 189Kitabı okudu
Bütün bir hayatı hayranlıkla seyrediyorum; güneş, bulutlar, deniz , geçen ve orada duran zaman. Bazen de benim yüzyıllar önce terk ettiğim bu yabancılaşan dünya. Bu, her şeyin yapmacık olduğunu; insanların, sahte ihtiyaçların, sahte zevklerin, tatmini için para makinelerine çevrildiği modern dünya.
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
Seyhatimin uzaklara olacağını biliyordum ama deniz ve havanın elle tutulmaz, gözle görülmez nirengi noktaları arasında çok daha uzaklara gideceğimi bilemezdim. Şimdiden , kah sıkı rüzgarlar, kah palpa liman havalar... Fırtınaların peşinden gelen rüzgarsızlıklar, rüzgarsızlıkların arkasından gelen hafif esintiler... Sonra yeniden palpa ve kuvetli rüzgarlarla geçen, gökyüzü ve yıldızlarla geçen dört ay... Şimdi de sirrüslerle denizin gürültüsünden, bir fırtına tehdidinin sesini dinliyorum.
Rüzgarla deniz sayıların çok ötesine geçtiği halde, sayıları böyle ardı ardına sıralamak insana tuhaf gelebilir ama, harita üzerine çizilen millerin görünümünün denizciye tercümesi, teknenin omurgasının suya yardığı iz ve teknesinin ona bütün verdikleriyle, denizcinin teknesine verdikleridir. Şayet yarışta bile olsak, mutlaka başka yarışçılara ya da başka teknelere karşı yarışıyor değiliz.
Yerimden kalkıp sağ kolumu yavaş bir hareketle sallıyorum. Bu hareketi, dünyanın en vahşi halkları dahil, herkes anlar: Allahaısmarladık demektir. Birden bütün kollar sallanmaya başladı, hepsi dostluk çığlıkları atarak kumsala doğru koşmaya başladılar. Üç tane herif kemerlerine kadar suya girdiler. Sıcaklıklarının bana kadar geldiğini hissettim. Boğazım tıkandı. Şimdi anladım... hepsi demirleyeceğim sanmıştı. Bekliyorlardı. İnanmadan umuyorlardı. Rüyalarınının uçup gideceginden korkuyorlardı da onun için yerlerinden kımıldamıyorlardı. Bende anlamıştım. Zaten ne onların kayığı,ne de benim botum vardı. Karaya çıkmak için. Kollar sallanmaya devam etti. Karadan gelen çağrı sesleri bodoslamanın denizi yararken çıkardığı fışırtılarda eridi. Kendimi çok tuhaf hissettim. Neredeyse zırlıyordum.
Monoton olmaksızın günler günleri kovalıyor. Birbirine benzer gibi olsalarda hiç öyle değil. Deniz hayatında özel bir boyut, düş ve basit özgünlükler kazandıran da bu zaten. Deniz,rüzgarlar, rüzgarsızlık, bulutlar, kuşlar yunuslar. Dinginlik ve evrenle uyumla yaşamın neşesi...
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.