"Ateşe dayanabildiğin kadar günah işleyeceksin" derdi babam. Ve acısına dayanabildiğin kadar ayrılığın, seveceksin bir insanı. Çünkü ne kadar çok seversen o kadar fazla acı çekersin. Her büyük mutluluğun sonu, hep büyük hüsranları getirir.
"Çocukluk, toplumumuzda karşısındakini aşağılamak ve küçük düşürmek için kullanılan bir değerdir.
Oysa 'büyümek' çocukluğun işgal edilen topraklarıdır."
Seninle bir alakası yok bu gidişin,
ha belki gidiş bile değil, iki gün sonra süt dökmüş kedi gibi kuyruğu kıstırıp bu güvenli limana geri gelirim, ama belki de gelmem sen kendini gelmeyecek duygusuna alıştır.
Gözümüzü kapatıp yok saydığımız zaman ruhumuzu çaldı çoktan. Ne bir iddiamız var hayatın karşısına dikilip duracağımız ne de yeni bir fikrimiz. Bir başkasının hayalinin içinde piyon olmayı seçmişiz, büyük bir düşün peşinde koşmayı çoktan bırakmışız. Canımızı dişimize takacak bir iddiamız yok uzun zamandır. Olmaz' a bağlamışız niyetlerimizi, ne ileri ne geri adım atmaya takatimiz var. Çılgın bir amacımız yok ve hatta amacımız yok artık anlatmaya değer...
22 ayrı hikayeden oluşan sonları hep ama hep kötü ve ölümle sonuçlanan sizi hiç beklemediğiniz sonuçlarla şaşırtan bir kitap. Can yılmazdan okuduğum ilk kitaptı. Boş vaktim var benim vaktim değersiz diyorsanız okuyun derim :)
Yap Bi BabalıkCan Yılmaz · İnkılap Kitabevi · 2017154 okunma
Kitap daha önce okuduğum can yılmaz kitaplarina benzemiyor. Öncelikle derleme bir kitap değil içerisinde tek bir hikaye yer alıyor. Baş karakter Mert yazarlık yapıyor ve Beril adında bir kadınla tanışıyor. Beril cinsiyet değiştirme ameliyatı olmuş, düşünceleri ve zevkleriyle Mert e çok benzeyen biri. Birde Canan var. Mert'in en yakın belki de tek arkadaşı. Hikaye Mert'in Beril le tanışması aralarındaki sohbet ve aslında her birinin kendi içinde yaşadığı yalnızlığı konu alıyor. Mert'in birçok konuda düşüncesini okuyoruz. Kitaptaki anlatım imgeler çok güzeldi. Beril e ait mektuplar kısmı okurken çok fazla ilgimi çekmese de güzel bir kitaptı diyebilirim.
Can Yılmaz in okuduğum kaçıncı kitabı bilmiyorum ama aralarında en az beğendiğim oldu diyebilirim. Yine öykülerinden oluşan derleme bir kitap bu kez öyküler diğer okuduğum kitaplarında olanlar daha uzundu. Bu kitabında hiç düşünce yazılarına yer vermemiş olmasına üzüldüm çünkü onun konu fark etmeksizin düşüncelerini okumayı çok seviyordum. Can Yılmaz hikayelerinde küçük detayları her zaman çok fazla ön plana çıkarıyor bu okurken bu kitapta beni biraz rahatsız etti. Yine de severek okuduğum bir kitaptı