"İnsanlar aristokratların serveti ve ayrıcalıkları sayesinde hayattaki herşeye sahip olduklarını sanırlar ama bu tamamen yalandır. Benim sınıfımdaki çocuklar en önemli şeyin eksikliğini çekerler: Anne ve babalarının."
Hitler'in eserlerinden birkaç örnek görmüştü, doğruyu söylemek gerekirse doğuştan gelen bir yeteneği vardı. Lucien, Hitler sanat okuluna alınmış olsaydı dünyanın nasıl bir hale gelebileceğini düşündü durdu.
Gözde
Kütüphane rafları arasında dolaşırken adından dolayı dikkatimi çekti ve hemen arkasını okudum, konusu da çok ilginçti.
Olay, II.Dünya Savaşı sırasında Paris'i işgal eden Nazi Almanyasının, Fransa'da tek bir Yahudi bile bırakmadan acımasızca onları katlettiği, zulüm yıllarında geçiyor.
Parisli Mimar Lucien Bernard'a ucunda ölüm riski bulunan bir iş teklifi gelir: Alman subayının bile bulamayacağı bir gizlenme yeri tasarlamak, hem de bir yahudinin saklanması için. Savaş yıllarında iş bulma sıkıntısı çeken ve paraya ihtiyacı olan mimarımız işi kabul eder ve Nazi askerine, mimarlık yeteneği ve zekasıyla meydan okumayı, içten içe kafaya takar.
Kitapta Almanların Yahudilere uyguladığı zalimliğin Fransa'daki etkileri, Fransız halkının Yahudilere tutumu, savaşın insanlar üzerindeki etkileri, çaresizlikler, ölümün bir nefes ötede olmasının nasıl bir duygu olduğu, toplumda vicdanı ile hareket edenleri, paranın yine birçok şeyin yolunu açtığı; merak ve gerilim duygularıyla sanki kahramanların yanındaymışız hissi verilerek anlatılmış.
Savaşın acımasızlığında bile toplumda vicdanı ile hareket edenler oldukça, insan kalabilmenin mesajı çok güzel verilmiş.
Yazar Charles Belfoure, aynı zamanda bir mimar. Anlatılan dönemin mimarisi, mimari anlayışı, kitapta tasarlanan mekanların tasvirleri, mimari mekan analizleri, detayları; tüm okuyucuları sıkmayan ve bu saklanma yerlerini gözlerinde canlandırabilen, bir anlatım kullanmış.
Dönem hakkında bilgi edindiğim, sürükleyici, özellikle sonlara doğru gerilim türüne dönüşen bu ilginç konulu kitabı, herkese tavsiye ederim.
Kitabı kütüphane raflarınin arasında gezinirken tesadüfen buldum. İyi ki aldım ve okudum.
Cesaret fedakarlık özveri hepsi bu kitapta toplanmış. Nazi döneminde Fransa'daki bir mimarın yaşadıklarını anlatıyor. Daha fazlasını yazmak kitabı anlatmak olacak. Okumalısınız diyebiliyorum sadece.
Paris MimarıCharles Belfoure · Yabancı Yayınevi · 2015128 okunma
Savaş ve çocuklarla ilgili kitapları okumama kararı almama rağmen, dönem kitabının savaşın en korkunç ayrıntılarını aktarmaması sebebiyle merakıma yenik düşüp ve yine de okuduklarım yüreğimi fazlasıyla dağladı...
Paris MimarıCharles Belfoure · Yabancı Yayınevi · 2015128 okunma