Kitabı elime aldığım da bu kadar güzel kurgulanmış bir kitap beklemiyordum. İsmi ile kitap arasın da bağ yok, ismine bakarak çok kolay klasik bir kitap okuyacağımı sandım ama beni çok şaşırttı. Günümüz ve geçmiş muhteşem harmanlanmıştı, geçmişten karakterler(yazarlar, filozoflar, krallar vb.) hint mitolojisinden de yer verilmişti. Kitap da aşırı tanrı sevgisi var bu yüzden kitaba farklı bir taraf katmış. Ben beğendim güzel bir kitaptı.
İlkine göre o kadar olup dirilen Alisa olmadı benim için ya alıştığım için ya da cidden az olduğu için. Kendini insana çeviren Alisa sıradan bir hayat sürer eşiyle. Ta ki hamile olduğunu öğrenene kadar. Birşeylerin yanlış gittiğinin farkına vardığında çok geçtir bebek doğmuştur ve iflah olmaz bir canidir. Ama Sevgili Pike sizi şaşırtacak emin olun ilk kitaba nazaran daha güzel bir vampir romanı okudum. Keyifli okumalar.
Christopher Pike'ın Türkçeye çevrilmiş bütün kitaplarını okuduğumdan mütevellit kalemine bir hayli hakimim artık. Öyle ki yazarını bilmeseydim bile "bu kitabı Pike yazmış" diyebilirdim, o kadar imza bir stili var...
Kızıl kraliçe bana yer yer Thirst serisini anımsattı. Ana karakterler birbirinden çok farklıymış gibi görünse de