Kendisinin yazdığı ve başkalarıyla ortak hazırladığı All for a Few Perfect Waves; The Audacious Life and Legend of Rebel Surfer Miki Dora and The Mailroom; Hollywood History from the Bottom Up; Promises I Made My Mother gibi çoksatar kitapların yazarıdır.
En güzel iltifat birinin sizi gerçekten görmesidir. Ve o kişi sizi sevgi ve heyecanla karşıladığında size kendinizi çok kuvvetli bir şekilde onaylanmış hissettirir.
Sayfa 143 - Ayrıntı Yayınları - Haziran 2021Kitabı okudu
Psikoloji bir objektif bilimsel yaklaşım olmaktan çok kişisel tavrın benimsendiği bir alandır. Lacan’a göre Freud’a göre Jung’a göre gibi. Dolayısıyla yaklaşım tamamen kişiseldir. Ve olmaması gereken olur ve kişisel hayatlar birbirine girer. Terapist danışanına aşık olur. Danışan terapistle cinsellik ister. Bu sınırı geçmek her iki taraf içinde kolaydır. Çünkü danışan mayıştığı bir “divan” da yatay pozisyondadır ve kontrolün çoğu ayakta duran terapisttedir. Ve yine yeniden bir postüla içinde ayakta kalanın ve kontrol sahibinin objektif ve etik olduğunu kabul ederiz. Oysa durumun hiç de böyle olmadığını bu kitap kanıtlar nitelikte. Kitap sulu sepken bir aşk romanı olmak üzereyken üzerine bilimsellik sosu eklenince kişisel gelişimle psikoloji kitabı arasında bir yerde bulmuş kendini. Yazarın bizi hiç ilgilendirmeyen özel hayatı ve aşkını yüceltmq çabasını okumak hiç de keyifli değildi.
Bu kitabın incelemesini 2022 bitmeden paylaşmayı istiyordum. Böylelikle yılı güzel bir incelemeyle kapatacaktım. Ne yazık ki birtakım troller hesabımı askıya aldırdıkları için 2023'e sarktı. Bu yaşanandan bağımsız aslında çoğunuz nankör olduğu için buraya yazılarımla emek verip, zaman harcamaya değmezsiniz. Ama aklımdaki düşünceleri bir yere
Bir psikiyatrisin ofisinde ki divanına gelen erkeklerin " seks, cinsellik, travmalar" alanında desteğini anlatan bir eserdi.
Bir kaç karakterlerle farklı konuları ele alarak bizlere anlatmak istediği şeyler şunlardı;
Her ne olursa olsun; evet aşk bizi üzüyor . Ayrılıyoruz, barışıyoruz, kavgalar küfürler ya da aldatmalar yaşıyoruz ve bir sonraki aşamada asla bir daha aşık olmayacağım desek de aşkın bize bıraktığı o acıyı bile seviyor oluşumuza boyun eğiyoruz. Ve onu tekrar elinden tutup yüreğimize sokuyoruz.
Erkeklerde ( cinsiyetçilik yapmak istemem ama kitapta erkekleri ele aldığı için böyle diyorum), cinselliği aşktan ayırmaları çok büyük bir sorun. Sevdiğim kadına fantezi dünyamı açarsam " fahişe" olur ya da / yeterli gelmem, doyumsuzlaşır korkusuyla fahişelere gitmek istemeleri ve sonunda yaşadıkları sorunları ele alıyor .
Bir diğer karakterde de mesela; kıskançlıkların altında yatan travmalardan, bir diğerinde neden tekeşlilik isterken, çok eşliliğe bu kadar meraklı oluşumuzu anlatıyor.
Peki aşık olduğumuz insandan neden tutkularımız azalıyor dersiniz ?
Pornografik filmlerde seçtiğimiz konular aslında bilinçaltımızda neyi ima ediyor hiç düşündünüz mü.
Bence bir çok konuya güzel değinen, hatta arada hatırlamak için bir kaç kez daha göz gezdirmenin faydası olacağı bir eserdi.
Merak edenler için bence okumaları pişmanlık uyandırmayacak bir eser.
Sevgiyle ve kitapla kalın hoşçakalın