Günümüz yazarlarından. Eflatun Cem Güney, geleneksel halk hikâyelerimizi ve masallarımızı derledi. Ayrıca kendisi de masallar yazdı. Bu nedenle adı Masalcı Baba olarak da ünlendi.
Anadolu’nun birçok yöresini öğretmenlik görevi nedeniyle tanıdı. Bu yörelerde yerel sanat dergilerinin çıkmasına önayak oldu.
Danimarka’da bulunan Andersen Kurumu, Açıl Sofram Açıl adlı eseriyle ona 1956 yılında Dünya Çocuk Edebiyatı Onur Belgesi verdi. Dede Korkut Masalları adlı kitabıyla bu ödülü 1960 yılında tekrar kazandı.
Çocuk edebiyatımızın verimli bir yazan olan Eflatun Cem Güney, birçok masalımızın günümüz Türkçesiyle yeniden gün ışığına çıkarılmasında büyük çaba gösterdi.
Başlıca Eserleri:
Dertli Kaval (1945), Halk Şiiri Antolojisi (1947). En Güzel Türk Masalları (1948), Halk Türküleri (1953-56), Bir Varmış Bir Yokmuş (1956), Nasrettin Hoca Fıkraları (1957), Evvel Zaman İçinde (1957), Dede Korkut Masalları (1958), Gökten Üç Elma Düştü (1960), Az Git¬tim Uz Gittim (1961). Folklor ve Eğitim (1966), Folklor ve Halk Edebiyattım).
Ne feryad edersin divane bülbül
Senin bu feryadın gülşene kalsın
Bu dünyada eremezsen murada
Huzur-i mahşere divana kalsın
Nesin methedeyim bir kaşı kare
Şu sineme açtı onulmaz yara
Dünya tabip gelse derdime çare
Derdimin dermanı lokmana kalsın.
.
Ağam İstanbul’u mesken mi tuttun
Gördün güzelleri beni unuttun
Sılaya gelmiye yemin mi ettin
Aylar tamam oldu, yıllar tükenmez
Bakarım yollara yiğidim gelmez
Kapının önünden bir garip geçti
Bir cevap söz ile bağrımı deşti
Gelirim dedi de gurbete düştü
Aylar tamam oldu, yıllar tükenmez
Bakarım yollara yiğidim gelmez
...
.
KIZILIRMAK parça parça olasın
Her parçanı bir diyara salasın
Sen de benim gibi yârsiz kalasın
Kızılırmak nettin allı gelini
Gerdanı püskürme benli gelini
Köprüye vardık da köprü yıkıldı
Beşyüz atlı birden suya döküldü
Koç yiğidin evde beli büküldü
Kızılırmak nettin allı gelini
Gerdanı püskürme benli gelini
...
.
YÜCE dağ başında nemli kar idim
Yel vurdu da ılgıt ılgıt eridim
Evvel o maralın yâri ben idim
Şimdi uzaklardan bakan ben oldum.
Yüce dağ başına yaptım ayrılık
Sen düşürdün gül benzime sarılık
İki şey var bu dünyada çekilmez
Biri ölüm, öteki de ayrılık.
...
.
Altın beşik el istiyor
Sallamaya kol istiyor
Kınamayın iller bizi
Yörük kızı yâr istiyor.
Lâstik giyer ayağına
Çadır kurar koyağına
Kaymakam da ne olur
Vali gelir ayağına
.
"Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; cinler cirit oynarken eski hamam içinde... Bir birim, gölgede kilim; kilimde bir kız, ağzında sakız; gözleri boncuk boncuk, gül dalında bir tomurcuk... Bu kıza Güllü derler, her tarafta ünlü derler... Oturttu beni yanına, canlar feda canına; tuttu beni okuttu, sırma saçlar dokuttu... Sonra da alladı, pulladı; İstanbul'a yolladı. İstanbul'un atları, dizim dizim dizilir; martıların kanatları süzüm süzüm süzülür... "
Her masal böyle başlar aslında, uzun uzun tekerlemelerle. Bizler unutmuşken bunları, nereden bilecek günümüzün çocukları... "Masalcı Baba" olarak da bilinen
Eflatun Cem Güney ‘in kaleme aldığı, kültürümüzün güzel örnekleri arasında yer alan masallarımızı bizlere aktaran başarılı bir eser. Bazı bölümlerde olumsuz kelimeler geçiyor, bunu belirtelim. Geneline baktığımızda ise çocuklara kültürümüzü yansıtan, büyüklerin okuduğunda çocukların keyifle dinleyeceği masallar yer alıyor. İşte o masallardan birisi "Hamur Bebek Masalı”nı buradan izleyebilirsiniz: youtu.be/rxaTRG5_hFw Hem kültürümüzden uzaklaşmamak, hem de masalları eğlenceli hale getirmek adına yaptığımız bir çalışma. Keyifli okumalar ve keyifli izlemeler...
İçerisinde 10 masalın bulunduğu harika bir Türkçe şöleni sunan bir kitap. Okurken gerçekten keyif alıyorsunuz. Tekerlemeleri ve masalları sevenler kesinlikle bayılacaktır. Ancak masalların çocuklara göre değil de büyüklere göre olduğunu düşünüyorum.
Adından da anlaşıldığı üzere halk edebiyatımıza ait çeşitli şiirlerin bir araya getirildiği bir kitap. Bilindik aşıklar kadar çok fazla bilinmeyen aşıkların da eserlerine yer verilmiş. Aynı şekilde bazı eserlere aşina olmakla beraber daha kıyıda köşede kalmış eserler de mevcut. İyi okumalar.