Emre Caner, 1976 yılında Bakırköy’de doğdu. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Eğitim Bilimleri öğrenimi gördü. Piyasayla arasındaki ten uyuşmazlığı nedeniyle bol bol istifa etti.En sonunda şirket denen garip şeyin patolojik bir vaka olduğuna kanaat getirip, sadece okuryazarlıkla meşgul olmayı seçti.
Hayallerimiz vardı, kendimizi bildik bileli kurduğumuz!
Şu okullarda okuyacak, şu mesleği yapacağım, şöyle bir hayatım olacak...
Kim kurmaz ki böylesi hayaller! Ne der
Yahya Kemal Beyatlı, "İnsan, âlemde hayâl ettiği müddetçe yaşar."
Peki kaçı gerçek oldu hayallerinizin? Kaçı gerçekleşme aşamasında? Ya da kaçı kaçıp gitti ellerinizin arasından,
Tarihi acılara roman tadında bakmanın tadına vardım bir kitapta daha.
Yazarın, Osmanlı karşıtlığını cümlelerin içine serpiştirmesi göze çarpıyor ki bu görüş en doğal hakkı olabilir. Osmanlı olmanın geri kalmak için yeterli olduğunu anlatmaya çalışırken, İbrahim Edhem ve Osman Hamdi beyin de bir Osmanlı olduğunu vurgulamak lazım. Zihinler köhne olduktan sonra nereli olduğunun pek önemi yok. Genel olarak güzel bir kitap
Osman Hamdi de az aydın değilmiş gerçekten.
Osmanlıya aydınlanma, çağı ve yenilikleri yakalama düşüncesinin tohumlarını ekmiş fidanlarını yetiştirmiş bir insan. Ülke içindeki tüm olumsuz fikirlere rağmen vazgeçmiyor yapacaklarından.
Ülkede daha önce hiç yapılmayan meslekleri yapıyor,, ressam oluyor, müze müdürü oluyor, arkeolog oluyor, güzel sanatlar akademisi müdürü oluyor, hepsini de kendi imkanlarıyla, kendisi sıfırdan başlayarak yapıyor.
Kaplumbağa Terbiyrcisi'ni bitirince de karşısına geçip şöyle bir bakıyor, başyapıtına baktığını hemen anlıyor. Resmi görenler tabloda ne anlatıldığını anyalamadıklarından eskiden böyle bir mesleğin olup olmadığını tartışadursun o sonuçtan memnun kalıyor. Bu kadar mesleği bir arada yürütürken bir kaplumbağa terbiyecisinden farkı yok aslında, yaşadığı dönem ve toplum olarak baktığımızda.
Hayatı mücadele ile geçen bir adamın romanı. Ülkesi için canla başla çalışan bir adam. O olmasa ne Nemrut Dağı kalırdı geriye ne Efes ne Pergamon... Antik kentlere ve müzelere olan tutkumdan dolayı severek ve takdir ederek okudum Osman Hamdi Bey'in romanını.
Son olarak, bu kitabı bana hediye ederek Osman Hamdi'yi tanımamı sağlayan