Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
George MacDonald
George MacDonald Yorumları ve İncelemeleri
George MacDonald yorumları ve incelemelerini, George MacDonald kitabı hakkındaki okur görüşlerini , George MacDonald puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zamanında Okunması Gereken Fantastikler
İskoç Macdonald döneminin ileri gelen kalemi ve ilham kaynağı yazarıymış. Bizim 2024 yılında bü...üütüün fantastik serilerin hatırı sayılır bir kısmını okuduktan SONRA Fantastes'i elimize alacağımızı düşünerek yazmamış yani bu kitabı. Çağdaşları hokka nerede divit kimde derken hayal gücünün sınırlarında dolaşmış bir öncü olup C.S. Lewis ve Tolkien'e yol gösterdiği için müteşekkirim. Fantastes şarkılı, şiirli uzun bir masal kitabı, yaşım ve dönemim için çok hafif-sıkıcı-gereksiz uzun-basit; hiç fantastik bilmem ve yirmili yaşlardan da küçüğüm diyen için süper bir giriş kitabı olabilir.
Okunması gerekir
Merhabalar
Sıkça alıntılar yaptığım, altını çize çize bitiremediğim cümlelerle dolu olan Fantastes bitti.
Fantastik severlerin gözde yayınevi İthaki özel bir dizi oluşturmuş:
Unutulmuş Fantastik Klasikler.
Dizinin özelliği; bilinen en eski fantastik hikayeleri yazıldığı tarih sırası ile basılmasıdır. Toplamda 8 eser var ve dizinin basılan ilk
Unutulmuş Fantastik Klasikler / 1
Unutulmuş Fantastik Klasikler serisinin ilk kitabı Fantasses için ne söylenebilir, bir bakalım.
Kitabın arka kapağında hem Toklien hem de C. S. Lewis açık bir şekilde yazdıkları bazı karakterlerin veya cümlelerin babası olarak George MacDonald'ı gösteriyor. Benim için özellikle ağaçların konuşması, şarkı söylemesi, saçlarını keserek koruyucu yapması gibi bölümler Yüzüklerin Efendisi'ndeki entleri anımsattı.
Kitap tek hedefe giden bir ok misali ilerlemekten çok uyuyup uyanıp tekrardan faklı bir rüyada kendinizi bulmanız tadında ilerliyor. Farklı farklı karakterlerin -Kadın olmak isteyen kayın ağacı, paslı zırhlı şövalye, gözleri genç ihtiyar kadın, devleri öldürmeye çalışan kardeşler- sohbetinin içinde buluyoruz kendimizi. Bunu ise macera dilinden öte şairsel bir anlatımla veriyor yazar.
Kendi adıma oldukça beğendiğim kitabı ne yazık ki herkese tavsiye edemeyeceğim. Oldukça zor bir dili var ve çoğu fantastik kitaptan ilerleyiş olarak oldukça farklı. Yine de farklı bir dil ve anlatılmamış bir hikaye arıyorsanız Fantasses sizi mutlu edecektir.
Tolkien varım diyorsa biz de varız.
Fantastik sever biri olarak keşke çocukken fantastik kitaplar önüme gelsin derim hep. Çocukken kitap okuma alışkanlığını kazandırmada bu tür kitaplar çok etkili oluyor. Nitekim Tolkien reis'in çocukluk serisi de buymuş :D Tolkien reis Anıyorsa bu seri kalitelidir diyerek kitaba zorda olsa ulaştık ve okuduk. Güzel bir fantastik kitabı. Fantasiğin daha tohumları diyebiliriz. Alt metni zayıf olsa da yer yer güzel cümleler barındıran ufak bir klişeleşmiş fantastik kitabı. tabi zamanı için klişe demek mümkün değil :D Ama günümüzde gayet normalleşen bu serinin 2.kitabını da gayet net bir şekilde okuyacağım. Çünkü kötü bir eser değil akıcı ve güzel kitaptı bu da. Bakalım Prenses ve Curdie 2.kitapta ne maceralar bekliyor.
Korkutucu bir Dişbudak ağacı...
Mükemmel ötesi bir serüvendi. Tolkien'i nasıl etkilediğini, bazı karakterlerinin doğuşuna nasıl ön ayak olduğunu anladım. Kitap ilk fantastik roman olarak hakkını verircesine fantastik, heyecan dolu ve akıl almazdı. Anodos'un Periler Diyarı'nda yaşadıkları bir insanın başına gelebilecek en güzel ve en yerle bir edici şeylerdi. O kadar güzel bir anlatım tarzı kullanılmış ki, bazı anlarda sanki Anodos yanımda bana anlatıyormuş gibi hissettim. Onunla heyecanlandım, korktum, yıkıldım ve sevindim.
Okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
"Hayat her şeye rağmen çok güzel. Ve sırada ne olduğunu görmek için bile yaşamaya değer. Hiçbir durum sonsuza kadar devam etmez. Geceden sonra gündüz gelir. Kıştan sonra bahar."
Masal tadında kitaplar seviyorsanız eğer bu kitap tam da size göre. Alıyorsunuz elinize yavaş yavaş sayfaları çevirmeye başlıyorsunuz ve birde bakıyorsunuz ki
"Birbirimize ruhlarımızla tutunursak dış görünüşümüz nasıl olursa olsun birbirimizi kalplerimizden tanıyabiliriz. Beni anlıyor musun?"
"Umutsuzluk, yaratıcıya yeteri kadar güvenmemekten kaynaklanır."
Haftalar önce okumuştum 'Kuzey Rüzgârının Şarkısı' nı. Tadı hâlâ damağımda
Bir çiftliğin müştemilatında yaşayan yoksul Diamond' ın esen rüzgâr (Kuzey Rüzgârı) ile kurduğu dostluğu ve onların hayal ve gerçek iç içe hikâyelerini okurken ben de adeta esintiye kapıldım.
İlk sayfalarda bir çocuğun hayal dünyasını okuyacağım hissiyle başladığım kitap, bir süre sonra bambaşka bir şekle büründü, beni içine aldı ve sonunda buruk (ama daha olgunlaşmış) bir kalple geride bıraktı...Gerçekten çok beğendim.
Öyle güzel detaylara değinilmişti ki. Sevginin gücü, umut ve özellikle de bize 'kötü' görünen şeylerin aslında daha büyük bir 'iyi'ye hizmet edebileceği düşüncesi çok güzel işlenmişti.
"Hayat her şeye rağmen çok güzel. Ve sırada ne olduğunu görmek için bile yaşamaya değer. Hiçbir durum sonsuza kadar devam etmez. Geceden sonra gündüz gelir. Kıştan sonra bahar."
Okunması gereken güzel bir eser
Orta Dünya'nın yaratıcısı Tolkien ve Narnia Evreni yaratıcısı C.S. Lewis'in çocukluk kitapları ve belki de kendi evrenlerini yarattırken ilham aldıkları kitaplardan biri. İki serilik kitabın ilki olan Prenses ve Goblinler, ilk çocuk fantastik eserlerin arasında yer alması ile birlikte "Goblin" türünün ve kelimesinin doğdu kitap diyebiliriz. Odtü yayıncılıktan çıkan ve maalesef şuan basımı olmayan kitap umarım tekrar basıma girer ve hak edilen önemi alır.
Konusu:
İnsanlar ile yaptıkları savaşta yenilen Goblinler yeraltında kaçarak orada yaşamaya başlarlar. Savaşta yenilmelerinden hazmedemeyen Goblinler, güzel prenses Irene'i kaçırma planları kurmaktadır. Geçimlerini madenlerden sağlayan ailenin çocuğu Curdie ise bir gün mağarada çalışma yaparken Goblin'lerin konuşmalarına kulak misafiri olur ve Prenses'i uyarmak için elinden geleni yapmaya çalışır. Prenses'i sadece Curdie değil aynı zamanda gizemli ve bir o kadar da gizemli ve özel güçlere sahip olan büyükanne de korumaya çalışmaktadır.
Hikayede kullanılan sihirli eşyalar ve goblinler Orta Dünya'ı anıtsamadı değil :)
Bu kitap fantastik edebiyatının ilk elle tutulur eseri olması nedeniyle oldukça önemli bir yere sahip. Adından da anlaşılacağı üzere bu dünyanın aralandığı bir geçit görevi görüyor. Kitabı okurken Tolkien ve Lewis'in bu kitaptan oldukça etkilenmiş olduğunu görebiliyorsunuz. Ben ise daha ziyade dilinden etkilendim. Doğa ve insandan esinlenilerek yapılan betimlemeler gerçekten göz ve yürek doldurucu. Kimi zaman insana dair bir nitelik doğal bir olayın veya öğenin betimlenmesinde kullanılırken kimi zaman ise bir doğa olayının detaylı bir betimlemesi bir kişinin karakter analizinin yapılmasında kullanılıyor. Bu özelliği ile kitabı oldukça ilginç bulduğum söylenebilir. Hem de çok! Betimlemeyi oluşturma biçimi o kadar zengin ki, hayran kalmamak elde değil! Her bölüm başında yer alan kısa alıntılar ile girizgah oluşturulması, herbir bölümün kendi içerisinde ayrı bir anlatıya sahip olması kitaba ayrı bir nitelik katıyor. Öte yandan dönemin etkisi çok baskın. Bazı bölümler yani olaylar arasında ani geçişler var. Bu da kimi yerde 'e şimdi ne oldu?', 'neredeydik?' hissi uyandırabiliyor. Bazı yazım noktalama hataları da var yok diyemem. Amma ve lakin okuyun dostlarım, özellikle de fantastik edebiyat severler kaçırmasın Herkese iyi okumalar!