Her şeyin bir hikayesi vardır. Felsefe de hikayeler anlatır. Kavramlarla hikayeler anlatır. Sinema ise, sanırım, denebilir ki, hareket-süre bloklarıyla hikayeler anlatır. Resmin ise tamamen farklı bloklar icat ettiğini söyleyebilirim. Ne kavram bloklarıdır bu ne de hareket-süre blokları. Çizgi-renk blokları denebilir bunlara. Müzik ise başka türden bloklar icat eder. Çok çok özel ve güzeldir bunlar. Bilim de tüm bu saydıklarımdan daha az yaratıcı değildir.
(...)
Yaratıcı faaliyetleri ile tanımlanan tüm bu disiplinleri birbiriyle bağlayabiliyorsam bunun sebebi ortak bir sınırlarının olmasıdır. Bu sınır, tüm bu disiplinler için, icatlar için, işlevlerin icatları, blokların icatları, hareket-süre bloklarının, kavram bloklarının falan icatları için geçerlidir. Tüm bunların ortak sınırı nedir peki?
Mekan-zamandır.
Tüm bu disiplinler iletişim kuruyorsa, tüm disiplinler birbiriyle iletişim kuruyorsa kendiliğinden ortaya çıkmayan ama her yaratıcı disiplinde var olan mekan-zaman seviyesiyle olur.