Giorgio Vasari sözleri ve alıntılarını, Giorgio Vasari kitap alıntılarını, Giorgio Vasari en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dış görünüşte göz alıcı ve yakışıklıydı; muhtelem varlığı en çalkantılı ruha huzur veriyordu; öyle bir ikna yeteneği vardı ki insanların onun iradesine boyun eğmesini sağlayabiliyordu. Bedensel açıdan öyle güçlüydü ki her türlü şiddete karşı koyabilirdi; sağ eliyle bir kapı zilinin demir halkasını ya da bir at nalını kurşunmuş gibi bükebilirdi.
Bu arada Raffaello gizli gönül maceralarına ara vermedi, ölçü ayar bilmeden zevk peşinde koştu. Bir defasında çok aşırıya kaçtı ve eve şiddetli ateşle döndü, doktorlar sıcak çarpması teşhisi koydular. Raffaello kendini tutamayışı konusunda sessizliğini korudu; bu yüzden doktorlar, ressama ihtiyacı olan enerji verici maddeleri vermek yerine, körü körüne, bitkin düşüp fenalaşana kadar Raffaello'yu hacamat ettiler. O da vasiyetini hazırladı: önce, iyi bir Hıristiyan olarak, metresine düzgün bir hayat sürebileceği olanakları bırakıp kadını uzaklara yolladı.
Adam Sandro'yu son derece bilinçli bir şekilde yetiştirdi ve gençlere bir yere çırak verilmeden önce genellikle öğretilen herşeyi öğretti. Ne var ki oğlan istediği her şeyin kolayca üstesinden gelmesine rağmen okumakla, yazmakla ve artitmetikle yetinip yola gelmedi.
Kendi memleketine, durmadan eleştirilere uğradığı yere dönmeye can attığını çünkü böylece araştırma yapmak ve daha büyük bir şöhret kazanmak için itici bir nedeni olacağını ifade ediyordu.
Leonardo, Francesco Giocondo için, karısı Mona Lisa'yı yapmaya girişti. (...) çok güzel bir kadın olan Mona Lisa'nın resmini yaparken, modelin keyfi dört dörtlük olsun ve genellikle ressamların portrelerine yüklediği melankoli uzak dursun diye şarkıcı ve çalgıcıları ya da soytarıları çalıştırmıştı. Sonuç olarak Leonardo'nun bu resminde öyle bir gülümseme vardı ki insana özgü değil tanrısal görünüyordu: resmi görenler, portrenin gerçeği gibi canlı olduğunu fark ederek şaşırıyordu.
... Floransa'daki her insan, onun şehre bir anıt bırakmasını çok arzu ediyordu. Devletin onun kavrayışlı yeteneği, zarafeti ve sağduyusuyla bezenip onurlanması için, her yerde, Leonardo'ya dikkate değer, muazzam bir iş sipariş edilmesi öneriliyordu.
Olayların doğal akışı içinde birçok insan çeşitli çarpıcı nitelikler ve yeteneklerle doğar. Ama zaman zaman, doğayı aşan bir biçimde, tek bir kişiye Tanrı öyle harikulade ve öylesine bol miktarda güzellik, zarafet ve yetenek bahşeder ki o kişi öteki insanları çok gerilerde bırakır.
Yapıtları, ölü ya da diri bütün öbür sanatçıların yapıtlarını aşan ve gölgede bırakan kişi esin dolu Michelangelo Buonarroti'dir, sadece bir sanat dalında değil üçünde birden üstündür o. Yapıtlarının doğadan üstün olduğu söylenebilecek kimseleri geride bırakmakla kalmaz, üstünlüğü tartışılmaz olan antik çağ sanatçılarına da taş çıkartır.
Donatello'nun gerçekleştirdiği sayısız yapıt, Padova'nın çeşitli yerlerine dağılmıştı ve bu şehirde biraz idrak sahibi herkes ona bir mucize gözüyle bakıyordu. Ne var ki Padovalıların övgülerine rağmen Donatello Floransa'ya dönmeye karar verdi. Olduğu yerde kalırsa bildiği herşeyi pohpohlamalar yüzünden unutacağını söylüyordu.
İsa'nın Vaftizci Yahya tarafından vaftiz edilişini gösterdi. Bu yapıtı gerçek-
leştirirken o sırada öğrencisi olan genç Leonardo da Vinci ressama yardım
etti. Leonardo'nun resmettiği melek, yapıtın geri kalanından o kadar üstün-
dü ki Andrea, Leonardo'nun çok daha iyi bir zanaatkar olduğunu ispatladı-
ğını görünce eline bir daha fırça almamaya karar verdi.
...sık sık, kuş satılan yerlerden geçerken, istenen ücreti ödeyip kuşları kafeslerinden çıkarıyor, yitirdikleri özgürlüğü onlara geri vererek hayvancıkları havaya salıyordu.
Biri, rüzgarların ve meltemlerin karaya sürüklediği, yanında aşk melekleri bulunan Venüs 'ün Doğuşu'nu gösterir. Öbür resimde ise, Venüs ilkbahar simgesidir, Üç Güzeller tarafından çiçeklerle süslenmiştir. Bütün bu yapıtlar olağanüstü bir zarafetle meydana getirilmişti.
Demek ki şan ve şöhret söz konusu olduğunda yazı her şeyden daha kalıcı ve etkilidir, çünkü kitaplar, eğer doğru sözlü ve yalansızsa, özgürce yolculuk eder ve nereye götürülürse götürülsün güvenle karşılanır.