Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Goltz Paşa

7.2/10
9 Kişi
34
Okunma
5
Beğeni
2.217
Görüntülenme

Hakkında

Colmar von der Goltz (Tam adı: Wilhelm Leopold Colmar Freiherr von der Goltz; d. 12 Ağustos 1843; Preußisch Eylau, Doğu Prusya - ö. 19 Nisan 1916; Bağdat), Osmanlı ve Alman ordularından Mareşal rütbesi alan Prusyalı asker ve yazar. Doğu Prusya'nın Bielkenfeld (şimdi Rusya'da Ivanovka, Kaliningrad) kentinde doğdu. Kutülamare Kuşatması sırasında tifüs'e yakalanarak Bağdat'ta vefat etmiştir. Askeri Kariyeri Von der Goltz, 1861 yılında Prusya Ordusuna katıldı. Subay olarak değişik birliklerde bulunduktan sonra, 1878-1883 arasında Berlin'deki askeri akademi'de hocalık yaptı. "Silahlanan Millet" adlı kitabını 1883 yılında bastırdı. Haziran 1883'te Binbaşı rütbesindeyken askeri müşavir olarak Osmanlı Ordusuna katıldı. 1878'de Osmanlı İmparatorluğu'nun hezimetiyle sonuçlanan 93 Harbinden sonra, Sultan II. Abdülhamit Rus Yayılmacılığı'na karşı[1] Osmanlı Ordusu'nun modernleşmesi gerektiğini anladı ve bu yayılmacılıktan etkilenen bir diğer ülke olan Almanya ile işbirliğine karar verdi. Baron Von der Goltz da bu vesileyle II. Abdülhamit döneminde başlayan Ordu'yu modernleştirme çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla bir Alman askeri heyetiyle İstanbul'a geldi. Von der Goltz, askeri okullarda köklü reformlar gerçekleştirip genç subayların yetiştirilmesi için önkoşulları oluşturdu. Ancak bununla birlikte von der Goltz, Türk generallerinin günümüze kadar dayanan, herkesten daha modern yöntemlerle eğitilmiş olma ve en yeni askeri teknolojileri takip etme bilincinin temel taşını oluşturdu. Mamafih, Prusya geleneğinin bir diğer temeli olan askerlerin sivil siyasete karışmama prensibini aşılamakta başarılı olamadığı Bâb-ı Âli Baskını ile ortaya çıktı. Ordunun von der Goltz tarafından yeniden yapılandırılmasıyla birlikte Osmanlılar, Krupp ve Mauser gibi Alman şirketlerine ilk kapsamlı silah siparişlerini verdiler. Von der Goltz, Almanya'nın ve Osmanlı Devleti'nin Doğu'daki nüfuzunu garantilemek için Bağdat tren yolunun inşa edilmesini de destekledi. Bu fikir, yeni pazarlar bulmak için tren yollarının yapılmasını destekleyen Alman ekonomisinin çıkarlarıyla da örtüşüyordu. 1888 yılında Sultan II. Abdülhamit, Bağdat tren hattı inşaası lisansını, Alman Bankası Deutsche Bank tarafından yönetilen bir Alman konsorsiyumuna verdi. Osmanlı Ordusunun modern silahlar kullanmaya başlaması, 1897 Osmanlı-Yunan Savaşında hemen semeresini gösterdi. Osmanlı OrdularınınAtina'yı tekrar ele geçirmelerine, sonradan bolşevikler tarafından ailesiyle birlikte katledilecek olan son Rus Çarı II. Nikolay'ın Sultan II. Abdülhamit'e haber göndererek, eğer derhal ateş-kes sağlanmazsa Rus Ordularının Erzurum'a hücum edeceğini bildirmesi engel oldu. 1897 yılında Korgeneral rütbesiyle Almanya'ya geri dönen Goltz Paşa, 1908 yılında tekrar Osmanlı Ordusu'na döndü ve 1911 yılında Mareşal rütbesini alarak Osmanlı ordusunun Kurmay Başkan Yardımcılığına kadar yükseldi. I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Ağustos 1914'te Almanya'ya döndü ve işgal edilen Belçika'nın askeri valiliğine tayin edildi. Sivil nüfusun direncinin kırılması görevinden memnun olmayan Goltz, isteği üzerine Kasım 1914'te Sultan V. Mehmet'in kurmay başkanı olarak İstanbul'a gönderildi. I. Dünya Savaşı'nda Mısır'daki İngiliz Ordusuna karşı Osmanlı ve Alman ordularının birlikte hücum etmesi fikrini Harbiye Nazırı Enver Paşa ve Osmanlı Orduları KomutanıOtto Liman von Sanders'e beğendiremeyen Goltz Paşa'ya Irak'taki 6. Ordu komutanlığı verildi. Sir Charles Townshend'in komuta ettiği İngiliz Mezopotamya ordusunu 22 Kasım 1915'te Basra'nın kuzeyinde Tesiphon harabeleri yakınında durduran 6. Ordu, 8 Aralık'ta bu kuvvetleri Kut'ül Amere'de kuşatma altına aldı. Bu orduyu kurtarmak için gönderilen İngiliz birliklerini de püskürten Halil Kut Paşa komutasındaki Osmanlı 6. Ordusu, 143 gün süren kuşatma sonunda Britanya İmparatorluğu'nun Mezopotamya Ordusunu 29 Nisan 1916'da teslim aldı. Bu olay, İngiliz tarihçileri tarafından kendi tarihlerinin en büyük askeri hezimeti olarak değerlendirilmektedir. Ölümü Mareşal von der Goltz, planladığı zaferi göremeden, 19 Nisan 1916'da Bağdat'ta yakalandığı tifüs hastalığı nedeniyle oluşan yüksek ateş sonucu vefat etti. Görünüşe göre Türkler tarafından zehirlenmiş olduğunu söylentileri olmasına rağmen ölümünün resmi nedeni tifüs olarak kayıtlara geçmiştir. Son vasiyeti, bir Türk ve bir Alman bayrağıyla İstanbul'un Tarabya semtinde bulunan Alman askeri mezarlığında defnedilmekti. Tesadüf eseri, bir yıl sonra İngiliz General Frederick Stanley Maude, Bağdat'ta aynı evde ölmüştür. Baron von der Goltz, bir diğer Prusyalı General olan Carl von Clausewitz'den sonra Dünya'da eserleri en çok okunan ve referans verilen askerdir.
Tam adı:
Colmar von der Goltz
Unvan:
Osmanlı ve Alman ordularından Mareşal rütbesi alan Prusyalı asker ve yazar
Doğum:
Preußisch Eylau, Doğu Prusya, 12 Ağustos 1843
Ölüm:
Bağdat, 19 Nisan 1916

Okurlar

5 okur beğendi.
34 okur okudu.
48 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İran vatanperverliği, kerih ve menfur bir zorbalığa benzer bir sanat halini almıştır.
Sayfa 148 - KERİH: İğrenç, tiksindirici. * Muharebe ve cenkte olan şiddet.Kitabı okudu
Reklam
Dostoyevski (1877) :
"Evet, İstanbul bizim olacaktır. Bizim olmalıdır. Yalnız çok önemli bir liman olduğu için değil, yalnız Rusya gibi dev bir devletin kapalı bulunduğu odadan çıkıp, açık denizlerin havasını teneffüs etmesi için değil, doğu Hristiyanlığının ve dünyadaki bütün Ortodoksluğun geleceği için, birliğini tamamlaması için bize lazımdır. "
Goltz Paşa
"Hiçbir maksadı ihtiva etmeyen, ancak Anadolu'nun emniyet ve selametini tehlikeye düşüren ve aynı zamanda Türklerin Kuzey İran'da kazandıkları muvaffakiyeti kaybettirmek tehlikesi gösteren düşünülmemiş bir taarruz."
Sayfa 100Kitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
175 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Wilhelm Leopold Colmar Freiherr von der Goltz İmparatorluğu besleyen tımar sisteminin eski haşmetini kaybetmesi ve buna paralel olarak ordunun temel direği olan tımarlı sipahilerin dağılması, devletin askeri alanda ıslahat yapmasını mecburi kılıyordu. Uzun bir gerileme dönemini yaşamış olan Devlet-i Aliyye, önceliği askeriye olmak üzere çeşitli ilerleme atılımlarına başvurmuş, dış ülkelerden eğitimci talep etmişti. Golç Paşa, işte bu ilerleme hedefi için, askeri eğitim ve öğretim için 1883 yılında Osmanlı Devleti'ne gelmişti. Askeri okullarda okutulan dersler değişti ve yeni dersler eklendi. 1885 yılında, Osmanlı Devleti'nde bulunan Alman askeri heyetinin başkanı olan Kaehler'in vefatı sonrası, Golç Paşa, o heyetin başkanlığına getirildi. Türkiye macerası böyle devam etti ve kontrat süresi üç kez uzatıldı. Kûtül-amâre kuşatması sırasında tifüse yakalanıp, ölene dek Osmanlı Devleti'ne hizmet etmiştir. Bana göre, Türkiye'ye gelen Alman eğitimciler ve askerler arasında en sevilen ve en başarılı olan isimdir. Hatıraları da hem notlarından hem de eşine yazdığı mektuplardan oluşmaktadır. Böyle değerli bir generalin hatıralarından dönemi okumak önemli bir açlığımı giderdi diyebilirim. Hacimli bir kitap olmamasına karşın, Golç Paşa'nın, imparatorluğun hemen hemen her yerine yönelik yazdıklarını, düşündüklerini ve izlenimlerini okumanın lezzetini almanız için öneririm.
152 syf.
5/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Bir süredir I.Dünya savaşını kendi bakış açılarından anlatan yabancı komutanlar ve askerler ile ilgili kitaplar okuyorum. Bu kitaba da Liman von Sanders'in Türkiye'de Beş Yıl adlı eserini okuduktan sonra başladım. Kitap çoğunlukla Goltz paşanın mektuplarından oluşuyor. Bu mektuplar ve ara metinlerde paşanın savaş süresince yaşadığı olaylar anlatılıyor. Sanders'den farklı olarak Golts paşa Osmanlı ile Almanya arasında bir aracı rolünde. Haliyle anıları salt cephe anıları olmaktan çok, ülkenin o zamanki ekonomik ve politik konumunu gösteren nitelikte. Bana en ilginç gelen kısım ise eşine yazmış olduğu mektuplar oldu. Eğer orjinal mektuplardan çıkarılıp atılmış bölümler yok ise eşine bahsetmiş olduğu konular hayli düşündürücü... Yayın evi ile ilgili kısıma gelince. Eğer kitaba ayrı yayınevine ayrı puan verilseydi kitap yayınevi 1 yıldız belki alırdı. Kitabın dili eski türkçe (yine de rahat okunuyor) ancak ara açıklamalar niye eski türkçe anlamış değilim. Kitapla alakasız olan, başka bir yazarın Goltz üzerine düşüncelerini anlatan bir konu kitabın ana metninde yer alırken, Goltz paşanın Enver paşa ile olan ve aralarının açılmasına sebep olan mektuplaşma dipnotlarda verilmiş. Öyle bir dipnot ki, sayfanın yarısını kaplıyor ve arka sayfalarda devam ediyor. Yine açıklamalar son derece yetersiz ve hata dolu. Metin içinde bahsedilen karakterlerin dipnotta özgeçmişi verilirken bazı karakterlere dip not işareti verilmiş ama dipnot açıklaması yok (bkn. dipnot 183 Binbaşı Klein)
Goltz’un Hatıraları
Goltz’un HatıralarıGoltz Paşa · İlgi Kültür Sanat Yayınları · 20186 okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
Görevlendirme ile gelip yıllarca Osmanlı ordusunun modernizasyonu için çalışan ve bu topraklarda şehit düşen Goltz Paşa'nın Plevne Savaşı'nda yapılanları askeri bir dille açıkladığı kitabı.
Plevne Müdafaası
Plevne MüdafaasıGoltz Paşa · Kayıhan Yayınları · 20175 okunma