Gönül Yonar

Yaratılış Mitolojileri yazarı
Yazar
8.2/10
20 Kişi
83
Okunma
3
Beğeni
1.818
Görüntülenme

Gönül Yonar Sözleri ve Alıntıları

Gönül Yonar sözleri ve alıntılarını, Gönül Yonar kitap alıntılarını, Gönül Yonar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaratılış mitlerinin hemen hepsinde başat nesneler bulunmasına rağmen, hiçbir mitolojide Türkler'inki kadar çok figür yoktur. Özellikle hayvan figürleri oldukça yaygındır. Kök, menşe anlamına gelen Töz, hayvan merkezli bir yaratılışı simgeler. Barak adıyla anılan yırtıcı kuş figüründe de bir kartal tarafından dünyaya getiriliş söz konusudur. İslami literatürde ise Barak, Hz. Peygamber'in (s.a.v) miraca yükselirken, üzerine bindiği hayvan olan Burak ile özdeşleştirilmiştir.
Sayfa 113Kitabı okudu
“Düşünce iyi düşünülsün,söz iyi söylensin,iş iyi yapılsın”
Sayfa 199Kitabı okudu
Reklam
Kadının yaratılmasıyla bağlantılı olarak cennetten kovulma hadisesi, Altay mitlerinde Tevrat metinlerinde geçtiği şekliyle benzerlikle göstermektedir. Kovulma olayında bir çift yer almaktadır. Yaratılan bu çift Ece ve Törüngey'dir. Kovulma motifinde Ece, Erlik'in sözleri üzerine yasak meyvelerden birini ısırır. Çok tatlı olan meyveyi kendisi yemekle kalmaz eşinin de ağzına sürer. Burada yine Tevrat'taki iyi ve kötüyü bilme ağacı farklı bir versiyonla karşımıza çıkar. Nitekim meyveyi yedikten sonra Ece ve Törüngey çıplaklığı fark ederler. İnsanları yasak meyveden koruyamayan yılan ise lanetlenir. Ece, Tanrı tarafından çocuk doğurma ve doğum sancısı çekme ile cezalandırılır. Törüngey ve Ece ölümlü kılınır. Bu mitte bilinçaltında yatan, yaratılmadan üremeye geçiş ve ölüm kavramları yasak meyve ile eşleştirilir. Kovulma üremeye, yasak meyve de ölüme tekabül eder.
Sayfa 149Kitabı okudu
"meteorlar" kısmı için bir kaynakça var mı...
Allah'ın, kudretini göstermesi için neden Mekke'den uzak bir şehri ve özellikle de Kudüs'ü gösterdiği konusunda uç sayılabilecek çok çeşitli rivayetler vardır. Bunlardan biri göğün uzaya açılan kapılarının meteorlar bakımından en elverişli yerinin Kudüs semaları olduğu şeklindeki görüştür. Bu görüşe göre göğe açılan tek kapının Kudüs olması orayı kutsal kılmıştır.
Mit ve mitoloji, hem geçmişte hem de günümüzde insanlığın büyük dinleri tarafından insanın düş gücünün bir ürünü olarak uydurma şeklinde yaftalanmış, yadırganmış ve kırmızı çizginin dışında tutulmuştur. Bu kanaati besleyen zihniyetin dinin içine sonradan sokulmuş olduğu düşünüldüğünde; dinlerin, mit ve mitoloji için düşünüldüğü şeyin bizatihi kendi içinde bir paradoks oluşturduğu görülür. Teoloji tıpkı modernizm gibi, mitolojiyi uydurma kategorisine sokarken bir yanı ile de kendi varlık alanları olan kutsal metinlerdeki mitolojik malzemeleri de yoksayma yanlışlığına düşmektedir.
işte burada sizle biraz uzaklaştık Gönül hanım
Sümer mitolojisinde kadının yaratılışı Eski Ahit anlatılarıyla benzerlik göstermektedir. Biz bu benzerliği, marjinal ilmi çevrelerin iddia ettiği gibi kültürler arası iletişimde kutsal metin taklitleri olarak görmenin, birçok seçeneği gölgeleyen bir yorum olduğu kanaatindeyiz. Bu benzerlikler, çalışmamızın tamamında ortaya koymaya çalıştığımız ve savunduğumuz insanlığın tek bir kaynaktan neşet ettiği, tek bir yaratıcısının olduğu ve farklı zamanlarda çok sayıda öğüt verici-uyarıcı olay ve kişiler verildiği/gönderildiği ortak paydasında birleşmektedir. Yoksa bütün kutsal metinleri Sümer kökenine dayandırıp oradan da bütün insanlığın aslında Sümer mitoslarının birer kurmaca kopyası olduğu iddialarıyla asla örtüşemez. Bu düşüncenin en uç noktası kutsal kitapların da Sümer kopyaları olduğu yönündedir. Halbuki, ilk insandan bu yana, bütün insanlığın tek ve değişmez bir Tanrı ile muhatap olduğu düşünüldüğünde art niyetli fikirlerden de arınmış oluruz.
Reklam
Tengri kelimesinin eski Türkçede 'çepeçevre' anlamındaki 'tegre' ve değirmen anlamındaki 'tegirmen' kelimesinin kökeninde bulunan 'döndürmek, çevirmek, kuşatmak' anlamındaki 'tegir' fiilinin daha eski şekli olan 'tegri' fiilinden (i) ekiyle türemiş olduğu iddia edilmektedir. Tanrının gökte olma fikri her zaman Türkler tarafından kabul görmüştür.
Sayfa 102Kitabı okudu
Mezopotamya; Yunancada 'ara' anlamına gelen 'mesos' ile 'ırmak' anlamına gelen 'potamos' sözcüğünden Dicle ile Fırat'a atıfla anılır olmuştur. İki büyük ırmak arasında kalan bir kara-adayı andırdığı için, Mezopotamya'ya Arapçada 'ada' anlamına gelen 'el-Cezire' denmiştir.
...insanlığın hikâyesi bilinmez bir zamanda bir sonla mutlaka karşılaşacaktır...
Sayfa 259Kitabı okudu
Dünya medeniyetinin beşiği Mısır, Mezopotamya, Anadolu ve İran, göçlerle insanlığın ortak mirasını oluşturan bölgelerdir. Bu medeniyetler son buzul çağında M.Ö. onbeş bin ile oniki bin yılları arası kuzeyden ve güneyden verimli toprakları sebebi ile göç almışlardır. Kuzeyden gelenlere Ari (Hint Avrupa), güneyden gelenlere Sami ırkı denilmektedir. Güneyden gelenler Mısır, Sümer, Asur, Akat ve Elam uygarlıklarını, kuzeyden gelen ise Anadolu, Girit, Lulubi, Hurri ve Babil uygarlıklarını ve devamlarını kurmuşlardır. Böyle bir jeopolitik havzada bulunan İran, sözlü anlatıların da beşiği sayılır.
Sayfa 199Kitabı okudu
59 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.