Eskişehir’de, memur bir anne-babanın ilk çocuğu olarak dünyaya geldiğinde ülkede yalnızca 67 vilayet mevcuttu; sonradan ailesinin gurur kaynağı olduğu anlaşılacak kız kardeşi doğduğundaysa 76... İzmirli anne-babasının memleketlerine taşındıklarında da il sayısı 80 olmuştu. Yani olay şu; 80’lerde aile kurmuş karizmatik bir babası, evlendiğinde beli ‘şu kadarcık’ olan sempatik bir annesi, kendisine çok benzeyen ve fakat çok başarılı 93’lü bir kız kardeşi var. Bir de tipsiz -ama muhabbeti inanılmaz iyi- bir köpeği...
Dokuz Eylül Üniversitesi’nde, çok uzun isimli bir fakültenin çok uzun isimli bir bölümünü çok uzun zamanda bitirdi. Üniversite devam ederken, çeşitli meslek dallarına giriş yapmayı denediyse de muvaffak olamadı. Nihayet; edebi kaygısı olmayan edebiyatçılar ve şiir sevmeyen şairler, materyalistler, idealistler, hedonistler, feministler ve maskülinistler, gezginler, hippiler, hipsterlar, karanlığa gönül veren gotikler ve karanlığa gönül koyan tikkyler, beyazlar, zenciler ve beyaz zenciler, tatlişkolar, aşkitolar ve bebeğimsular, ayrıca; Mehmet Çoşkundeniz, Meter Mevsimler, Rober Hatemo ve Nusret okusun diye bir roman yazmaya karar verdiğinde yıl 2012; vilayet sayısı 81 idi. Romanı yazmaya başlaması iki yıl; başladıktan sonra bitirmesi üç ay sürdü.
Onun dışında; resim yapar, şiir yazar, yazdığı şiirlere güler. Alkol ve sigarayı çok sosyal içer. Kumardan anlamaz ama çift okeye bitebilir. İki adet süper gücü var fakat kimseyle paylaşmıyor. Office programlarına hakim. İngilizcesi, Lady Gaga şarkılarını tek nefeste söyleyebilecek kadar, yani nasıl diyeyim ‘yeterli’. Ha unutmadan; Vedat Özdemiroğlu’nu şunu dediğinden beri delice kıskanır:
Nasıl korkunç sevdiler beni
Ve nasıl güzel nefret ettiler
Anlatırım.
Ama daha yaşamam lazım.