Batı’nın, her dalda en uca ulaşmak idealinde bir çiğlik, kabalık bulma eğilimindeydi. “En fazla en yüksektekine” parolası ona göre, “yüksektekine daha çok”tan daha mantıksız ve belki de daha bayağı geliyordu. Kısacası o aşırı çabadan hoşlanmazdı ve salt etkin olmak uğruna
yapılan etkinlikler canını sıkardı.