1985 yılında Cenevre'de doğdu. 2010'da Cenevre Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu.
Edebiyat dünyasına 2005 yılında yayımlanan ilk öyküsü "Le Tigre (Kaplan)" ile adım attı.
2009'da kaleme aldığı ilk romanı "Les derniers jours de nos péres'i (Babalarımızın Son Günleri)" yayımlayacak yayınevi bulamayınca, kitabın el yazmasıyla, dört yılda bir, sadece basılmamış romanların kabul edildiği ve önemli bir ödül olan Cenevreli Yazarlar Ödülü'ne başvurdu.
Ödülü kazanmasının ardından roman nihayet 2012'de yayımlandı.
Uzun zamandır soluk soluğa okunan Amerikan tarzı bir roman yazma hayali kuran Dicker, "Harry Q. Davası'nın Ardındaki Gerçek" adlı romanıyla bu hayalini gerçekleştirdi.
Bütün dünyada heyecan yaratan ve büyük övgülerle karşılanan roman, Fransa'nın en saygın edebiyat ödüllerinden biri olan Académie Française Roman Ödülü'nü ve Prix Goncourt des Lycéens Ödülü'nü aldı.
“İşin aslına bakılırsa okuduğum şey kötü. Aslında çok kötü. Beş para etmez. Böylesi paçavralar basmak için ağaçları kesmek bir cinayet. Bu ülkede yaşayan kötü yazar sayısına oranla yeterince orman yok. Biraz gayret sarfetmek gerekiyor.”
"Birçoğumuz hayata bir anlam katmaya çalışıyoruz, ancak hayat ancak şu üç amacı yerine getirebilirsek bir anlam kazanır: sevgi ver, onu al ve nasıl bağışlayacağını bil. Geri kalan her şey zaman kaybıdır."
✨
Keyifle okuduğum muhteşem bir kitap. İnsan kalın bir kitap olduğu için cidden seviniyor. Bir yandan da gerçeği öğrenmek için sabırsızlanıyor. Elimden bırakmamıştım. Okumayanlara şiddetle tavsiye ederim.
660 sayfalık bir kitaba ilk 560 sayfasını gayet güzel yazmışken son 100 sayfasını okura sürprizler hazırlamalıyım dürtüsüyle hasar veren bir yazarlık örneği. Yine de birçok açıdan iyi bir polisiye roman.
Herkese tavsiye edeceğim harika bir kitap. Yıllar öncesi işlenmiş bir cinayet. Her karakter şüpheli. Kitabın sonuna kadar katil bu dediğiniz insan değişiyor. Hatta kitap bitti tamam katil bulundu diyorsunuz, katil yine değişiyor. Polisiye yönü olduğu kadar duygusal yönüde çok olan bir kitap