İçimizde taşıdığımız o yaralı çocuk her şeyi emen bir kara delik gibidir, diş ağrısı gibidir; bir kez ortya çıkınca başka bir şey düşünemez oluruz, o ızdırap hayatımızı ele geçirir.
Jorge Bucay'dan okuduğum ilk kitap. Kendisi Arjantin'li psikoyatrist ve yazar. Kitaplarını da edindiği tecrübe ve düşünceleri kaleme dökmek için yazmış. Bu kitabında bilgelik barındıran hikayeler ve düşünceler yer alıyor. Kimi hikayenin başında kimden veya hangi hikayeden esinlenerek yazdığını yazmış, ki bana çok samimi ve dürüst geldi. Kitap okunabilir, ama bana göre olmazsa olmaz bir literatür değil. Okudum ve kendimce birşeyler kaptım diye düşünüyorum. Ama para verip almaya değer mi? Bana göre değmez...
Kitapla kalın...
Birlikteliğe giden yol her nasıl olursa olsun bence bunun temeli önce kendine giden yolu keşfedebilmekte yatıyor olmalı. Yazarın
Kendine Giden Yol kitabını da okumak istedim bu sebeple. Hatta belki de önce o kitabı okumalıydım. Ama yine de bunun bende bir eksikliğini yaratmadı okurken. Aradığımı tam olarak bulamasam da tatmin etti diyebilirim.
Her fikre ve anlayışa tamamen katıldığımı söyleyemem bu kitapta. Ancak genel anlamda insanların birbirine karşı olan tutumunda ne şekilde bir duruş sergilemesinin daha akla yatkın olacağını ve bu duruşun kime ne katıp kimden ne eksiltebileceğine dair fikirler çıkartabileceğimiz bir kitap.
İkili ilişkileri çok yönlü inceleyerek hayatımızda bunları ne şekilde değerlendirebiliriz ve ne şekilde uygulayabiliriz konularına ışık tutmaya çalışıyor.
Bence okumakta fayda var. Ben beğendim ve tavsiye de ediyorum.
İrene tanınmış bir terapisttir, çiftler hakkında çalışır, tüm kariyerini aşkın mekanizmalarını araştırmaya, eşlerinden ya da sevgililerinden ayrılan danışanlarına yardım etmeye ayırmıştır.