Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

M. Ertuğrul Düzdağ

M. Ertuğrul DüzdağÜstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 1 yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
9.5/10
676 Kişi
2.972
Okunma
136
Beğeni
8,8bin
Görüntülenme

M. Ertuğrul Düzdağ Gönderileri

M. Ertuğrul Düzdağ kitaplarını, M. Ertuğrul Düzdağ sözleri ve alıntılarını, M. Ertuğrul Düzdağ yazarlarını, M. Ertuğrul Düzdağ yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
CENABET GÜÇ, BAYAR ve 5816...
Bayar, o kanunun (5816) görüşüldüğü günlerde, üç kere Meclise gelmiş; parti gurubunda (Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı sıfatıyla) konuşmuş ve dördüncü oylama için, çok hiddetli ve ağır bir lisân ile şunları söylemişti: "Eğer bu kanun, bugün de çıkmazsa, ben eşkıya olarak dağlara çıkacağım, komiteci olacağım, bu partini aleyhine isyan edeceğim... " Bayar'ın bu konuşması üzerine merhum Menderes şöyle demiş: "Bu iş galiba çok büyüyecek; bunu körükleyenler körüklüyor. Matbuat denen cenabet güç, galiba beni hayatımdan edecek..."
Sayfa 283 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Mustafa Runyun Bey-, Celal Bayar'ın Rolü, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
DEMOKRAT PARTİ ve 5816....
Mustafa Runyun: (Demokrat parti Konya Milletvekili, 1960 darbesinden sonra Yassıada'da) Arkadaşlarla oturmuş konuşuyorduk: - "Yâhu bizi Atatürk düşmanlığıyla itham ediyorlar. Atatürk'ü koruma kanunu'nu çıkaran biz değil miyiz? Biz nasıl düşman sayılırız; nasıl böyle bir gerekçe ile muhakeme olunuruz?" Bunun üzerine dayanamayıp şunları söyledim: - "Yâhu arkadaşlar, işte bizim başımıza gelenler zaten o yüzden geldi ya! Hâlâ neden oldu diye konuşuyoruz... Eğer, bir de Allah'a ve Resûlullah'a dil uzatılmasını, dine, mukaddesata sövülmesini yasaklayan bir kanun çıkarabilseydik, bunlar başımıza gelmezdi... İlâhî adalet tecelli ediyor. Biz daha büyük cezalara müstehakız..."
Sayfa 282 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Mustafa Runyun Bey-, Mustafa Runyun Hapiste, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
HÂKİMİYET DEĞİL; MAHKÛMİYET, ESARET TÜRK MİLLETİNE ÂİTTİR!..
Konya'da bulunduğum 1930-39 yılları zarfında, amcam merhum, Pirî Paşa Camii'nde vaaz ederdi. Fakat o zamanlar bütün hocalar, vaazlarda ne söyleyeceklerini, önceden yazılı olarak müftülüğe vermek zorundaydılar. Amcam bu duruma üzülür, hiddetlenir hüzünlenir, şöyle konuşurdu: - "Hâkimiyet kayıtsız şartsız Türk milletinin mi? hayır öyle değil! Aslında, esaret, kayıtsız şartsız Türk milletine has ve âittir! Hâlin en açık ve ne gerçek ifâdesi budur. Hâkimiyet değil, mahkûmiyet, mağlubiyet, esaret, kayıtsız şartsız Türk milletine âit ve hastır. Başka milletlerin başına böyle bir çember geçirilemez, patlar... Fakat, Türk milleti kuzudur, çeker..."
Sayfa 276 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Mustafa Runyun Bey-, Yazılı Hutbeler, Vaazlar, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
YURTTA HARP, CİHANDA SULH...
Dedem: "Yurtta sulh, cihanda sulh, deniyor. Aslında cihanda sulh var, ama yurtta harp yapılıyor. Cihanla harbe girecek hâlimiz yok da, birbirimizle uğraşıyoruz..." Babam şöyle mukabele etmişti : "Bu hâdiselerden sonra asılanların, idam edilenlerin sayısı, zannedersem İstiklâl Harbi'ndeki kayıplarımızdan fazla olacak. Yalnız Konya ve civarında asılanların sayısı beş yüzü geçerse, varın siz hesap edin... Kel Aliler, Kılıç Aliler, salih Bozoklar, birer Haccâc-ı Zâlim oldular... İstiklâl Mahkemesi'nin başkanı Kel Ali... Kel Ali mahkemeyi ne bilir, hukukçu mu?"
Sayfa 275 - 276 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Mustafa Runyun Bey-, Sulukahvedeki Şarhoşlar, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
VALLÂHU MUTİMMU NÛRİHÎ...
Amcam Gülerek söze başladı: (...) Benim bilidiği âyetleri, sen de biliyorsun yâhu! "Vallâhu mutimmu nûrihî", değil mi? Nasipsizler, münkirler, dinsizler, imânsızlar, Allah'ın nuru olan İslâm'ı söndürmeye çalışırlar; fakat Allah, onların isteklerinin hilâfına olarak, nurunu tamamlayacaktır ve tamamlıyor...
Sayfa 259 - 250 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Hicret-, Amcam İmam-Hatiplilerden Çok Ümitliydi, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
"ZEM ZEM!": "DUR DUR!"
- "(...) Hacer annemiz, bakıyor ki, İsmail'in olduğu yerin üzerinde kuşlar var... Eyvah oğluma zara verecekler, diye koşarak geliyor, bir de ne görsün: İsmail'in ayaklarının altından çıkan ince bir pınar kumların arasında ışıldayıp kaynamakta... Aman diyor, bu su akıp, kaybolup gitmesin! "Zem zem!" diyor. Yâni "Dur dur!" Peygamber Efendimiz bir Hadîs-i Şerif'inde buyurmuştur ki: - "Eğer Hacer annemiz, suya "zem zem!" demeseydi, ırmak olup akacak idi."
Sayfa 256 - 250 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Hicret-, Zemzem'in Çıkışı, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
HAC ve UMRE YASAKLANMIŞTI...
- "(...) Peder o sırada elli yaşını geçmişti. Hicaz'a ilk defa geliyordu. Çünkü o yıllarda hac ve umre, Müslüman Türk'e devlet eliyle yasaklanmıştı... Hac unutturulmuş, Türk'ün hacca ve umreye gidebilmesi hayâl olmuştu. Türkiye'den hacca tâ 1947 yılına kadar resmen izin ve pasaport alarak hiç kimse gidememiştir. Türkler, İslâm dünyasından her şeyleri ile koparılmıştır... (devamı yorumda)
Sayfa 249 - 250 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Hicret-, Babamın Göz Yaşları, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Fikri Yaşamak, Yaşamayı Fikir Bilmek...
Amcam: "Bu anlattıklarım, tasavvufun, ahlâk ve irfan ilimlerinin, ömürler boyu, asırlar boyu, kitaplar, kütüphaneler dolusu yazdıkları şeylerdir... İnsan âlim oluyor da, âmil olamıyor. Bildiğini hayatına tatbik edemiyor...Âmil oluyor da, ihlâs sahibi olamıyor... İhlâs sahibi oluyor da, insan-ı kâmil olamıyor..."
Sayfa 242 - 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Amcam Hacı Veyiszade Mustafa Efendi-, Amcamın Veda Sözleri, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
İNSAN OLMAK ZOR!..
Amcamı son ziyaretimde vedalaşırken şu nasihatlerde bulundu. - "Oğlum, hülâsa olarak kendine yapacağın telkin, şu olacak: İnsan olamadım. Her şey olmak kolay oluyor da insan olmak zor oluyor. Devamlı olarak kendi kendini tenkid edecek, kontrol edeceksin. Başkalarından önce, sen kendi yaptıklarını, kendi yaşayışını tenkid edeceksin..."
Sayfa 241 - 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Amcam Hacı Veyiszade Mustafa Efendi-, Amcamın Veda Sözleri, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
BUGÜNÜN KERAMETİ HİZMETTİR...
Amcam: "Oğlum bugünün kerameti hizmettir." demiş ve şöyle devam etmişti: - "Her taraftan tehdit ve tazyik gören, mübarek, mukaddes dinin için yaptığın nedir? İmân ve İslâm şuurundan mahrum kalmış kitleye ne faydan dokundu? Bilhassa gaflet ve küfür içinde, inkârlar içinde büyüyüp yetişen; bir serseri, bir haydut olacağından korkulan gençliğe ne gösterdin? ne yardım yaptın, ne öğrettin, ne kadar imân ve nur eriştirdin..."
Sayfa 207 - 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Amcam Hacı Veyiszade Mustafa Efendi-, Bugünün Kerameti Hizmettir, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.