Saçma düşünceme karşı ben bile gözlerimi deviriyorum. Sanırım anne karnında olduğum zamanlarda annem uyuşturucu falan kullanmış olmalı. Tek mantıklı açıklaması bu.
ilki kadar eğlenceli anlatımıyla kısa sürede bitiyor. :) Ancak plajda okunması daha mı cazip onu pek bilemedim serinin ilki kadar dikkat çekici olaylar var ve o olaylar öyle bir gelişiyor ki yazarın hayal gücüne hayran kalıyorsunuz. O son nasıl bir son! İnsan çatlıyor meraktan. Kısacası çok şaşırtıcı ve yine sürprizlerle dolu bir roman ve eklemeden geçmek olmaz roman +20 lik sonra vay efenim kimse beni uyarmamıştı denmesin. :)
Olivia, Cash ve Nash olarak 3 anlatıcı var, ama ortada aman aman bir konu yok, sonuçta olay belli. Vakit geçirmek için okunabilir anlatım iyi. Tam ikinci kitabı okumama gerek yok derken Duffy çıkıverdi ortaya mecbur devam edicem. Böyle kitapların anlatımı nedense çok akıcı oluyor ve tam boşver devamına gerek yok dediğim an öyle bir yerde bitiriyor ki mecburen devam ediyorsunuz.
Arka kapak yazısı, kitabın içeriğinin pek de umut vadetmediğini belli ediyordu aslında. Yine de bu kadar kötü bir kitap okumayı beklemiyordum. Yani karakterlerin davranışları falan o kadar saçmaydı ki. İki kardeş de ilk görüşte Olivia'ya vuruluyor mesela. Niye? Olivia; çok güzel, akıllı ve iyi kalpli olduğu için. Güzelliğini bilemem tabii ama akıllı, hele hele iyi kalpli diyeceğim son insan Olivia'dır. Kız, çok itici bir şekilde iki kardeşe de ilgi duyuyor (ki bu kardeşlerden biri, kuzeninin sevgilisi) ve aralarında bir seçim yapamıyor. Olivia'nın arkadaşı da diyor ki; iki kardeşi de dene, tarafını seç. Tabii canım, Twix reklamı çünkü bu!
Kurgu desem, bomboş ve amaçsızdı. Şu malum sır sebebiyle ters köşe olma ihtimalim olabilirdi fakat hiçbir mantıklığı olmayan bu sırrın ne olduğunu finalden önce çözmüştüm, öyle olunca şaşırmadım. Kaldı ki bu sır, Olivia'nın kitap boyunca gelgitli davrandığı gerçeğini de değiştirmedi sonuçta.
Kısacası kitabı hiç sevmedim. Serinin devamını okumayı da düşünmüyorum.