İnsan , paranoyakça bir hırsla
doğayı kendine ait kılmaya çalışmaktan
vazgeçtiği anda doğanın dilinin
çözülmeye başladığını görebilecekti;
bunun işitilmemiş ama yine de
anlaşılır bir dil olduğunu da.
“İşçi hareketi, felsefenin bilinçle varlığı barıştırma vaadini yerine getirecek olan tarihsel etmendir. Proletarya, üretme gücüyle toplumun öznesidir; ürettikleri ve hedef olduğu sömürüyle de nesnesi.”
Bir çiçekten ya da bir odanın atmosferinden aldığımız zevki özerk bir estetik içgüdüye yükleyemeyiz. insanın estetik duyarlığının tarih öncesi, çeşitli tapınma biçimleriyle ilgilidir: bir şeyin iyiliğine ya da kutsallığına duyduğu inanç, onun güzelliğine duyduğu zevkten daha eskidir..