Aslında bizler varolmayana inanmak üzere programlanmışız, çünkü bizler acı çekmek istemeyen canlılarız. Bu nedenle, tüm gücümüzü, bu çabaya değen şeyler olduğuna ve bu nedenle yaşamın bir anlam taşıdığına ikna olmak için harcıyoruz.
Felsefe saf tinin ahlaksızlığı içinde yan gelip yatmaktan başka bir şeye izin vermez. Dünya erişilmez bir gerçekliktir, onu tanıma çabası boşunadır. Dünya hakkında ne biliyoruz? Hiç. Her bilgi düşünümsel bilincin kendi kendini keşfinden başka bir şey olmadığına göre dünyanın canı cehenneme.
İnsanlar toplumsal hiyerarşide yeteneksizlikleriyle doğru orantılı olarak yükselseler sizi temin ederim ki dünya şimdiki gibi dönmez. Ama sorun burada değil. Bu cümlenin söylemek istediği şey yeteneksizlerin yerinin tepe olduğu değil, hiçbir şeyin insan gerçekliğinden daha sert ve adaletsiz olmadığıdır. İnsanlar eylemlerin değil sözcüklerin güç sahibi olduğu bir dünyada yaşıyorlar; nihai yetenek dile hakim olmaktır. Korkunç bir şey bu!