Most liked books by Nezihe Meriç readers on 1000Kitap
About
Nezihe Meriç, Nezim, (d. 1925, Gemlik - ö. 18 Ağustos 2009, İstanbul), Türk yazar.
Türk edebiyatının önemli kadın öykücülerinden birisidir. 1970'li yıllardaki siyasî savrulmaları öyküleştirmiş, kadın ve çocuk sorunlarına eğilmiş bir yazardır.
1925'te Gemlik'te dünyaya geldi. Çocukluğu Anadolu'nun değişik kentlernide geçti. Orta öğrenimini 1943'te Eskişehir Lisesinde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde okudu. Mezun olmadan, 1945te öğrenimini yarıda bıraktı. Öğrenimi sırasında Verda Ün'den piyano dersleri almış olan Meriç, onbir sene boyunca (1945-1956) Heybeliada İlkokulunda müzik öğretmenliği görevinde bulundu. 1956 yılında yazar Salim Şengil ile evlendi.
1952 1972 yılları arasında Şengilin çıkardığı Dost dergisi ve Dost Yayınlarını yönetti. bu evlilikten Aslı adında bir kızı oldu. Nezihe Meriç'in ilk yazısı olan Ümit İstanbul Dergisi'nde 15 Şubat 1945te N. Ufuk imzasıyla, ilk öyküsü Bir Şey ise Seçilmiş Hikayeler Dergisi'nde yayımlandı. Korsan Çıkmazı ile 1962 Türk Dil Kurumu, Bir Kara Derin Kuyu ile 1990 Sait Faik Armağanı, Yandırma ile 1998 Sedat Simavi Edebiyat Ödülünü, 2007de ise Mersin Kenti Edebiyat Ödülünü aldı. Kanser tedavisi görmekte olan Meriç, 18 Ağustos 2009'da İstanbul, Etiler'deki evinde hayatını kaybetti. Cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Bir de şu laf: "Hayat devam ediyor!"
İstanbul sakızı mübarek. Herkesin ağzında. Mis kokulu sanıyorlar. Değil.
"İllet bi bişey."
Anladık, devam ediyor, da, nasıl devam ediyor, soran, anlayan yok.
Etkinliğimiz sona ermiştir, katılmayı başaran, düşünüp de başaramayan herkese çok teşekkürler.
_____________
Etkinlik başlamıştır , paylaşımlarınızı #35045482 iletisi altında yapabilrsiniz - iyi okumalar herkese.
-------------------------
İyi pazarlar, başka bir etkinlikle devam edelim dedim hikaye ile ilgili
1950 Kuşağı'nın ilk kadın öncüsü Nezihe Meriç'in yaşamdaki yürüyüşü 85 yıl sürdü. Arkasında bıraktığı büyük edebi mirasın yürüyüşü ise geleceğe doğru uzanıp gidecek. Yola öyküyle çıkmıştı, sonrasında edebiyatın çeşitli dallarında çok sayıda eser verdi; öyküyü de bırakmadı.
Alacaceren hakkında neler yazacağımı düşündüm bir süre,
Nezihe Meriç, cumhuriyet dönemi ilk kadın öykücümüz olarak bilinir. Aynı zamanda 1950 Kuşağı öykücüleri diye anılan yazarlarımızdan biridir. Adı en çok öykü ile yan yana gelse de roman, çocuk romanı, tiyatro, anı gibi diğer türlerde de eser vermiş ve dergicililk de yapmıştır. Yazın hayatı 1940'lardan 2000'lere uzananan verimli bir
Gülün İçinde Bülbül Sesi Var... Ne hoş, ne hoş bir kitap ismi değil mi?
Gülün İçinde Bülbül Sesi Var, ismiyle müsemma bir eser... Birbirinden özgün öyküleri barındırıyor içinde çünkü...
Nezihe Meriç belki de bir çoğumuzun ilk defa ismini duyduğu bir yazar, maalesef ki benim de yeni tanıştığım muazzam bir kalem.
Okuduğum öykü kitaplarından çok farklı bir eser, yazarın değişik yazım tekniği ilk başlarda biraz zorlasa da sayfalar ilerledikçe okuyucuyu içine alıyor.
Nezihe Meriç, öykülerinde okuyucuyu dahil etmiş yazdıklarına; bazen başlarken bazen de sonlandırırken hep okurla diyalog halinde, kâh soru sorarak, kâh öyküyü yarıda keserek, okurun tamamlamasını dilemiş ya da öyle hissettirmiş... İstanbul'u anlatmış müthiş betimlemelerle, yalnızlığı, aşkı anlatmış, bazen haykırmış, küfretmiş düzene, yaşananlara, bazen de yarıda bırakmış içinden geldiğince, kimi yerde susmuş, susuşlarını haykırmış kendince...
Öyle kaygısızca kaleme dökmüş ki hislerini; kasmadan, kimseyi umursamadan...
"Yazarlar, hafif çatlağımsı, karışık kimselerdir." sözüyle kendini ifade etmiş özgürce...
Ben, özgün kalemine hayran oldum Nezihe Meriç'in. Tanışmama vesile olan sevgili Fatoş Yücel Güçlü hanımefendiye ve sevgili Erdi Ulutaş'a düzenlediği etkinlik için teşekkürlerimi sunuyorum. Böylesi güzel okurlarla bir arada olabilmek çok keyifli bir ayrıcalık...
Nezihe Meriç'in eserleriyle biraz daha sıkı fıkı olmak istiyorum. Böylesine farklı kalemleri unutmayalım, unutturmayalım... Sevgiyle...