O zamanlar, aşk sözcüğünü, gizem sözcüğünün belirsiz, ürpertili titreşimlerini, yüreğimin çok derinlerinde, utanmalar içinde gizlerdim; ne olduğunu tam bilmesem de.
Nezihe Meriç Nezihe Meriç 1930-2009 yılları arasında yaşamış, 84 yaşında kanser nedeniyle vefat etmiştir. Yazar, şair ve düşünürdür. Türk edebiyatının önemli isimlerinden biridir ve özellikle deneme, roman, öykü ve şiir türlerinde eserler vermiştir.
Edebiyat dünyasına 1950'lerde şiirle girdi daha sonra deneme, roman ve öykü türlerinde eserler verdi. Genellikle insanın iç dünyasını, duygularını ve ilişkilerini derinlemesine incelediği eserleri bulunuyor.
Meriç'in öykülerinde genellikle kadın figürü merkezi bir yer tutar ve kadınların yaşadığı içsel çatışmaları, toplumsal rolleri ve aşkı ele alır. Kadınların varoluşsal deneyimlerini ve kimlik arayışlarını hassas bir şekilde anlatır.
"Gülün İçinde Bülbül Sesi Var", Nezihe Meriç'in öykü ve denemelerinden oluşan bir kitap. Yazarın duygusal derinliği ve incelikli anlatımı ile okuyuculara insanın iç dünyasına bir yolculuğa çıkartmakta.
Kitapta yer alan öyküler ve denemeler, genellikle kadınların yaşamından ve içsel yolculuğundan esinlenmektedir.
Gülün İçinde Bülbül Sesi Var Nezihe Meriç'in dil ve üslup kullanımı, çok iyi. Benim okuduğum ilk kitabı ama sonuncu olmayacak. Etkileyici bir dille kaleme aldığı bu öykülerde, okuyucuları içsel bir yolculuğa çıkartmakta ve düşündürmekte.
Tavsiye ediyorum.
-"Mozart katkısız saf maviler, aydınlık griler üzerinde, ışıkla çizilmiş geometrik biçimlerdir. Mozart insana olgunun düzenini rahatlığını verir."
-"Al benden de Debussy...Sisin içinde ,bilinmez bir yerlerden ışık alan yağmurdur o."
Korsan Çıkmazı
İki farklı insan, iki farklı beste... Ama tek bir gecenin hatrı olsun;
Eine Kleine Nachtmusik /Clair de lune
"İnsan sevmeli hayatta, anlatabiliyor muyum, insan ille sevmeli. Bu ne bileyim seçtiği işi mi olur, şiiri, romanı, resmi, sanatı diyelim, bir şeyi, bulamıyorum tam karşılığını ama, bir tutkudur bu. Bir şeyi olmak, onu sevmek, kuvvetle, önüne geçilmez bir istekle sevmek, o yolda başarıya ulaşmak. Daha doğrusu şöyle diyeyim, istediğini yapabilmek, başarabilmek için bir uğraş, yoğun bir doyma isteği; bir türlü o doymaya varamayışın insanı yenileyişi, ayakta tutuşu. Anlatabiliyor muyum?"
Bak öldü gitti Sait Faik. Hem yaşamayı, duymayı, sevmeyi bizden iyi biliyordu. Hayat kuvvetlilerin. Bunu hiç aklından çıkarma. Ağla, üzül, deli ol. Ama kuvvetini kaybetme. Unutma, Allah bizimle beraber. Saadet herkese nasip olmayacaktır.