Sorun şu ki, şarkılar kısa sürer. Kitaplar birkaç oturuşta biter ve filmler en fazla iki üç saatinizi alır. Sonrasında hepimiz günlük hayatlarımıza döner ve müziğin, edebiyatın veya sinemanın suni dünyasındaki gibi ilişkiler yaşamayı umarız.
Hepimizin farklı olduğunu ve bunda bir sıkıntı olmadığını kabullenmenin bu kadar zor olması inanılmazdır. Sorun, farklı olmamız değildir. Asıl sorun, farklılıklarımıza "uyumsuzluk" adını vermemizdir.
Farklı tarzların özelliklerine dair farkındalığa ulaşarak kırgınlıkları iyi niyete, zaafları becerilere, karşıtlıkları işbirliğine, çarpıtmayı ilhama ve kayıtsızlığı heyecana dönüştürebiliriz. Bir ilişki için ne büyük bir başarı.