“Düşüncelerinden dolayı ölüm cezasına çarptırılan ünlü filozof Sokrates’in zehirle infaz edildiği bilinir. Cezanın infaz edileceği günden önceki gece, öğrencileri hocalarının yanına giderek geceyi onunla geçirmek isterler. Sokrates onlara “İçinizde enstrüman çalmayı bileniniz var mı?” diye sorar. Öğrencilerinden biri bildiğini söyler. Sokrates ondan enstrümanı getirmesini rica eder. Öğrenci enstrümanı getirir. Sokrates enstrümanı eline alır ve çalmak için uğraşır. “Haydi bana öğret, enstrüman çalmayı öğrenmek istiyorum,” der. Öğrencileri şaşırırlar.
“Ama hocam yarın öleceksin, enstrüman çalmayı öğrenip ne yapacaksın?” diye sorarlar. Sokrates’in cevabı ise ilginçtir. “Ben bir şey öğrenirken bundan zevk alırım, bu son gecemde de bunun farkına varmak istiyorum,” der.
Bilimin ve öğrenmenin sonsuz olduğu bu evrende merak edilecek, keşfedilecek ve zevk alınarak öğrenilecek o kadar çok şey var ki, önemli olan kişinin bunun farkında olmasıdır...”
Toplumumuzun kültürü ve yapısından dolayı çocuklara cinsiyetlerine göre farklı tutum ve davranış içinde yaklaşılır.Bu durum kız çocuklarına daha katı ve kapalı;erkek çocuklarına daha açık ve övünç verici bir biçimde yapılır ve bu tarz konuşmalar genellikle yaygındır.
Dış dünya herkes için aynı olduğuna göre ona anlam kazandıran kişinin bakışı,algılaması ve degerlendirmesidir.Her kişinin dış dünyadan aldığı edinimler ve değerlendirmeler birbirinden farklıdır.