Özden Karan Sözleri ve Alıntıları
Özden Karan sözleri ve alıntılarını, Özden Karan kitap alıntılarını, Özden Karan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne yazık ki Türk erkeği ataerkil aile yapısından, modern aile yapısına geçmeyi henüz başaramadı.
Sosyologlar topluluk davranışını izlemek üzere maymunlarla bir araştırma yaparlar . Dört tarafı camlı bir odanın tavanına bir muz hevengi asarlar. Muzlara ulaşılabilecek şekilde altına da bir merdiven koyarlar . İlk maymunu içeri gönderdiklerinde en sevdiği şeylerden birisi olduğu için maymun muzu almak üzere hemen merdivene tırmanır. Tam bu sırada araştırmacı bir düzenek yardımıyla muza elektrik verir ve maymun çarpılır. Araştırmacı bu kez ikinci maymunu içeri gönderir . 2 .maymun merdiveni tırmanamadan 1.maymun tarafından dövülerek merdivenden indirilir. Çünkü 1. Maymun 2 .maymunun elektrik çarpmasıyla canının yanmaması için onu engellemeye çalışmaktadır .3.maymunda dövülerek aşağı indirilir. Hemde iki maymun tarafından.4 .maymun bu sefer diğer 3 maymundan dayak yer .
Ama en son gönderilen maymun muzu yemeğe o kadar kararlıdır ki onu aşağı indiremezler. Bu kararlı maymun muza uzanır ve hiçbir güçlükle karşılaşmadan muzu alır . Aslında araştırmacı ilk maymundan sonra muza hiç elektrik vermemiştir. Diğer maymunlar 1 .maymunun tecrübesini hiç test etmemiş oldukları için muzsuz kalmışlardır . Bu deney bize topluluk davranışını çok güzel açıklamaktadır.
Topluluklar içindeki bireylerin deneyimlerinden yararlanarak toplumsal deneyim biriktirirler . Ama yaşamı kolaylaştırmaya dönük olan bu toplum davranışı aslında toplumun değişim ve dönüşümün önündeki en büyük engeldir . Edinilmiş toplumsal tecrübe dönüşüm yeteneği olan bireylerini engelleyerek acı çekmelerine ve toplumsal gelişememesine neden olmaktadır.
Sayfa 66Kitabı okudu
Eğitimsiz bireylerin yaşadığı mahallelerde aile içi şiddet, görece olarak daha çok yaşandığından belediyenin kurduğu bu “Mahalle Evleri”nde avukatlık hizmetleri ve tüm bireylere verilecek psikolojik destek de çok önemli.
Uygulamada ise İslamcılar doğru yolun tek olduğuna inandıkları için, herkesi hidayete erdirmek istiyorlar.İçki içmek onlar için günahsa, içki içmeyi günah olarak görmeyen insanlar olabileceğini akılları almıyor. Tıpkı Tanrı inancı olmayanları anlamadıkları gibi.
Amaçları kendi alanlarını korumak ya da dini inançlarını yaşamaktan çıktı, başkalarına alan bırakmamaya kadar vardı, çünkü laiklerin o alana ihtiyacı olabileceğini anlamıyorlar.
“Hep söylüyorum, biz çocukken midemiz bulanınca ekmek yedirirlerdi, grip “Yatınca geçer”di, başın ağrıyorsa “Çocukların başı ağrımaz” denirdi, uykun kaçıyorsa “Oyuncaklarını düşün, güzel rüyalar görürsün” şeklinde konu halledilirdi!
Stresle bedende oluşan değişiklikler:
Kişi önce alarm durumuna geçer. Göz bebekleri genişler, yüz solar, kalp atışları artar, damarlar daralır, şeker yükselir, midede asit salgısı artar. Kişi bu yolla strese direnmeye çalışır. Bir süre sonra vücut yorulur, savunma zayıflar, hastalıklar başlar. Tansiyon, şeker, kalp, Allah ne verdiyse...
Hitler toplumu dönüştüren bir lider değildi aslında. Lider olabilmek için toplumun o sırada istediği şey ne ise onu veren bir liderdi. Yani önemli olabilmek için ev yakması gerekiyorsa evi yakan mahalle delikanlısı gibi davrandı.
Oysa Atatürk toplumun ihtiyaçlarını görüp, anlayan ve onlara istediklerinden daha iyisini veren bir liderdi.
“Artık tecrübe o kadar önemli değil, eğitim önemli. Ben yaşlıların edinemediği bilgilere genç yaşımda sahibim ve onların düşünceleri bana çok eski geliyor.
Okuyup üfleyince ne evliliği kurtarabiliyorum, ne de sulh içinde bitmesini sağlayabiliyorum. Ne çocuğunuzun iyi bir lise ya da üniversiteyi kazanmasını, ne de ekonominin düzelmesini...
Yani kızınızı ya da oğlunuzu okutmak istiyorsanız mahallenizin kurallarına bir gün gelip uymayacağını baştan göze almak zorundasınız. Eğitimli bir çocuk ailenizi değiştirecektir.
Çocuğunuz değişmeden siz değişim yolunda adımlar atarsanız çocuğunuzdan bir adım önde olacağınızdan ona yeni hayatında yardımcı olabilirsiniz.