.. eğer gerçekten ne istediğimizi söylemek için dış nedenlerle oluşmamış bir "benlik" --gerçekte olunan kişi-- bulunması gerekiyorsa, gerçekte ne istediğimizi kendimize kendimiz bile söyleyemeyiz..
Sonunda bitti..
En son hangi kitapta bu kadar sıkıldığımı hatırlamıyorum. Okumaya başladığım zaman hep uyuyakaldım. Türü bakımında felsefe de olsa deneme demek daha doğru olabilir. Muhtemelen herkesin --neredeyse-- denk geldiği üzerinde düşünüp bir anlam veremediği çıkmazlar bir araya getirilmiş. Dili çok basit ama akıcı değil. Belki çok önce okusaydım bu kadar sıkıcı gelmezdi.
Sözde 33 muamma üzerinde durulmuş fakat bu durumlar aydınlatılmamış sadece düşünmeye teşvik edilmiş bu yüzden her bölümden sonra duraksamalar yaşanıyor. Kitabı okurken en çok rahatsız eden şey, yazar, olasılık sayısını arttırdıkça çözüme yaklaştırdığını düşünerek her bilinmezlik için çeşitlendirmeler yapmış. Bu durum bilinmezliği anlaşılmaz daha doğrusu anlamsız kılmaya sebep oluyordu. Bu çeşitlemeler, herkesin duymuş olacağı basit örneklerle desteklenmeye çalışılmış..
Okumasam da olurmuş..
Seçilen konular felsefe okumaya başlayacak kişiler için güzel bir düşünme süreci oluşturabilir onun dışında pek bir şey katacağını düşünmüyorum..
Hani kafamda deli sorular dedikleri durumun kitaplaşmış hali denebilir. Felsefe okumak isteyip gözü korkanlara şiddetle tavsiye edilir. İçerisinde "insan yemenin nesi yanlış?" dışında bir çok tatlı eğlenceli felsefik soru bulunmakta sadece arka kapakta bulunanları iletmek gerekirse
-ölmüş bir tarihsel kişinin yeniden yaşama döndüğüne inanmak akla sığabilir mi?
-Olacakları engelleyecek gücümüzün olmadığı doğru mu?
-Tehlikeli türleri neden kurtaracakmışız?
-Ağustos böceği olmak daha mı iyi?
-Mucizelere inanmak rasyonel midir?
-Neyin doğru olduğu yargısına nasıl varırız?
- Evren bizden ne kadar bağımsızdır?
-Yaşamlarımızı nasıl anlayabiliriz?
gibi ciddi paradoksal durumlar gayet eğlenceli bir şekilde anlatılmış şiddetle tavsiye edilir.
Düşündüren (bazen de beyin yakan) 33 muammadan oluşan, akıcı ve mizahi bir dile sahip güzel bir felsefi eser. Yazar size istediğiniz paradokstan başlama fırsatı veriyor ve konu bitiminde sizi başka paradokslara yönlendiriyor bu yüzden özgürce bir okuma etkinliği gerçekleştirebiliyorsunuz. Konular hepimizin hayatında en az bir kere düşünmüş olduğu, günlük yaşantıdaki çelişkilerden oluşuyor. Örneğin;
Olacakları engelleyecek gücümüzün olmadığı doğru mudur?
Devlete ve yasalara uymak zorunda mıyız?
Tehlikedeki türleri neden kurtaracakmışız?
Her istediğini elde etmenin yolu var mıdır?
Nedir aşıkların arzuladığı?
"Evet" ne zaman "hayır" demektir?
Ağustos böceği olmak daha mı iyi?
Basitleştirilmiş diline rağmen insanı zorlayan bir kitap. Beyninizi zorlamak istiyorsanız gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.