Pınar Öğünç Posts
You can find Pınar Öğünç books, Pınar Öğünç quotes and quotes, Pınar Öğünç authors, Pınar Öğünç reviews and reviews on 1000Kitap.
"Aynı bölgede iki ağrı varsa, sadece en güçlü olanı hissedermiş insan, ne tuhaf."
Hazırlıksız yakalandığımız ne çok şey var, sevdiğin biri bindiği trenden inmeyebiliyor, kaldırımda yürürken bir kamyon ezebiliyor, bekler misin, tepesine yıldırım düşebiliyor.Bir bomba patlıyor, öldürmeyecek kadar uzakta. Ya da evin yıkılıyor, dümdüz, belki her şeyin yanıyor. Ya da âşık olduğun insan birden hayatından gidiyor,görünmez bir organın eksilmiş, çok sevmenle kalıyorsun. Ya da bir cinayete tanık oluyorsun, önünde oluyor her şey, kan pembe değil, tam kan rengi. Ya da bir vahşetle tehdit ediliyorsun, manyağın biri çıkıyor karşına, kılına dokunmuyor, sadece hayatta manyakların da olduğunu hatırlatıyor, bunlar oluyor, ölmüyorsun ama aynı da kalamıyorsun.O sabah bunları hiç bilmeden yüzünü yıkamışsın, aynaya bakmışsın. O şekilde son kez. Yeni bir devir başlıyor.
Sayfa 86Kitabı okudu
Orkidelerin en büyük düşmanlarından biri de stresti. ilk duyduğumda inanmakta zorlanmıştı ama bulunduğu ısı,ışık nem ve huzur koşullarından hoşnut kalmazsa orkideler strese girebiliyordu. Yeni orkide hediye edilmiş biri bunu bilmezdi ama bir orkideyle yaşayan, orkidesi açsın isteyen herkes bunu er ya da geç ögrenirdi.
Dostoyevski'nin diğer kitapları kalındı, kalındı yani pahalıydı. isimlerini pek kimsenin duymadığı yayınevleriden,ki onlar zaten çoğunun ismini duymadığı için bu sorun yaratmıyordu, sayfaları mora çalan hamurdan, kötü çevrilmiş
ince kitaplar alırlardı, paraları buna yeterdi, ama önemli olan özünü anlamaktı, özü değilse de özetini. Bazen bir sayfayı beş kez okumaları gerektiğinde bir şeyi beceremediklere için
kendilerine kızarlardı.
Neden hayatta en muhteşem hayallerimiz gerçek olduğu anda sırtımızda bir bıçak belirir?
Asker doğmayanlar nereden bilsin
"Seni özlüyorum. Bir saat belirleyelim, aynı markete gidelim, bir şeye uzansın elimiz. Şehirmiş kasabaymış, nerede olursan ol aynı markete gittiğinde rafları benzer şekilde dizilmiş bulmak ne kadar büyülü... Karar verelim, birbirine uzak düşmüş raflardan, mesela aynı çikolatayı mı alalım? En çok hangisini sevdiğini bilmiyorum. Seni hiç çikolata yerken görmüş müydüm ben?
Marketin kapısının önüne çıkalım sonra seninle, aynı saniyede yırtalım paketin tırtıklı ucunu. Aynı fabrikanın, kimbilir belki de aynı kazanda kıvamını bulmuş, tıpatıp kalıplara dökülmüş çikolatalarımızı aynı anda ısıralım, birlikte erisin ikimizin dilinde.
''Radyoda bir şarkının, yumuşakça, sesinin azalarak bitmesi gibi, birbirimizin hayatında gittikçe küçülerek kısa bir süre daha durduk ve tamamen yok olarak ayrı şarkılara geçtik.''
Sayfa 64