Yazmak gerçekten çok keyifli. Fakat en zor tarafına daha gelmedim. En çok zanaat göstermem gereken kısmına.
Geçiş bölümüne.
Geçecek birşey de olmadığından daha da zor.
Burada dursam daha iyi olacak.
Kitabı anlatmadan önce rastlaşma öykümüzden bahsedeyim. Korkunç ve ardı ardına kitaplara atlamama sebep olan bir alışkanlığım var. Bir kitabın içinde başka bir kitaptan bahsedildiğinde o kitabı bulmam ve okumam gerekliliğini duyuyorum. Bu kitapa rastlaşmam da yien
Yazmak Eylemi kitabında önsözünde ve kitaba bir anlamda esin kaynağı olması sebebiyle
Bigü nö ile vak, ti civa arı. Birse, otu büsünün sağ anlığında, uzsun enseli ve dağa da uzsun şap kalıp ırad am, gözüm eşarptı—etra affmda da birparças içim vardı, şap kanm. Ağ, Niğde'n şike ayete paş ladı, çünki ya da mm biri bile bila yaklarını yeziyordu. Amazon ra bir koltuk Bosch alınca, Adamo kol tuva doğrusu yırttı ve dartışmayı ter ketti.
İkiz ağat soğ ra onu Garson Laz Arm önnde gördüm, bü-düğüme akkında deriniz dişağrılara dal mıştı.
Raymond Queneau
(1903 - 1976), düzyazı ve şiirlerinde dili büyük bir ustalıkla kullanan 20. yy. ortalarının önde gelen gelen Fransız yazarıdır. ..
Dili konusu yazdıkları farklı dikkat çeken tebessüm ettiren Br okuma dili var yazarın
Hepimiz önümüze farklı kitaplar açıyoruz, buda onlardan biri oldu, keyifli bir yolculuğın sonuna geldim
Peki bu yazarı tanıyalım bırazcık ;
Ansiklopedik merakları da olan yazar, etkili Enofclooâdie de la Pleinde'in önce düzeltmenliğini, 1955'ten sonra da yönetmenliğini yaptı.
1920'lerde gerçeküstücülükten etkilenerek benimsediği sözcük oyunlarını, kara mizahı ve otoriteye karşı alayı içeren üslubunu sonradan da sürdürdü.
1960'lı yıllarda edebiyatın sınırlarını genişletmek amacıyla bir grup arkadaşıyla oulipo akımını kurdu..
Mizahi üslubu ve dilsel çarpıtmalarıyla gerçekte köklü kötümserliğini ve ölüm konusundaki saplantısını gizliyordu. Konulan genellikle bir banliyöde, bir lunaparkta ya da metroda geçen romanlarında saçma bir dünya imgesi çizen Queneau, bu yapıtlarında sıradan insanların yaşamını, günlük dildeki argodan yüksek şiirsel anlatıma kadar değişen bir üslupla betimler....
"Bu otobüsün belirgin bir tadı vardı. Tuhaf, ama yok sayılması olanaksız bir lezzet. Her otobüsün tadı farklıdır...
(S:77)
Biçem Alıştırmaları
Yazar bizi keyifli bir yolculuğa davet ediyor, ne dersınız, hadi buyurun gelin..