Binası devletten, her türlü harcaması devletten, öğretmeni ve öğrencisi Cemaat'ten..." Devlet eliyle, devleti işgal edecek kadrolar yetiştirilmesi " örneği başka hiçbir medeni ülkede yoktur.
Cemaat işi böyledir; tuzak içinde tuzak olur. Bu yüzden, neyin nerede başlayıp, nerede bittiğini anlayamazsınız. O tuzağı kuranlardan birisi siz de olsanız, işin sizin dışınızda İşte gelişen yönünü asla bilemezsiniz; ispat da edemezsiniz.
Savcının, Cemaat lideri hakkında dava açması, onu, cemaatin hasmı durumuna getirmişti. Bu sebeple polis görünümlü Cemaat mensupları görev gereği 24 saat birlikte oldukları Yüksel'in özel hayatına ait sırlara erişmişlerdi. Edindikleri bilgiler ile Savcı'nın arkadaşı ve avukatı olan kişiyi para karşılığı ikna ettiler. O avukatın bürosuna yerleştirdikleri kameralarla özel hayata ait görüntüleri kaydedip, Cemaat'in intikamını aldılar. Böylece, Savcı'nın Devlet Güvenlik Mahkemesi'ndeki görevinden uzaklaştırılmasını, cezalandırılmasını sağladılar.
Artık fetö şerefsizleri ile ilgili kitap okumayacağım. Bu ne ya herkez aynı şeyleri yazmış. Okuyunca durmadan dejavu oluyorum. Daha fazla sinirleniyorum. Elimde 3 kitap kaldı bunları da genel değerlendirme yapıp daha da bu konu ile ilgili kitap almayacağım.
3 kere İstihbarat Daire Başkanlığı yapmış olan ve emniyet teşkilatının en önemli isimlerinden birinin yazdığı son derece güzel bir araştırma eseri. Yazar, cemaatin özellikle emniyet teşkilatı içerisindeki yapılanmasını, ülke çapında karıştığı işleri, yöntemlerini detaylı bir şekilde anlatıyor. Türkbank kasedinin sızdırılması, Nuh Mete Yüksel, Deniz Baykal ve MHP milletvekillerinin kaset skandalları, Hrant Dink cinayeti ve emniyet içerisinde yaşananlar, Emin Arslan, Hanefi Avcı gibi tutuklanan emniyet müdürleri, Ergenekon mevzusu, kayıt dışı dinlemeler ve böcek yerleştirmeler, tayin ve terfi konusundaki usulsüzlükler, Polis okulları ve askeri okullarda cemaat ile ilgili olarak yaşananlar gibi pek çok konuda yeri geldiğinde isim de vererek çekinmeden pek çok bilgiyi okuyucu ile paylaşmış yazar. Emniyet teşkilatı ve cemaat ile ilgilenen okurların mutlaka okuması gereken kitaplardan biri.
Cemaat hakkında çok bilgi vermekte. Bence devlet kurumlarının da bu kitabı okuyup bir an önce faaliyete geçmesi lazım diyecem ama kitaptan okuduğuma göre artık bütün devlet daireleri cemaat mensubu olmuş durumda.
Zaman zaman kılıçlar çekiliyor ve bir dönem kritik yerlerde görev yapanlar kitap yazmaya başlıyor. Herkes kendi dönemine ait birşeyleri yazarken kimleri kendini aklamaya çalışırken kimileri bilinmeyenleri gün yüzene çıkarıyor. Sabrı Uzun'da bizlerin gözünden kaçanları dile getirmiş.